7 Nisan 2016 Perşembe

İSTANBUL İKİLİ TEST ZEKA TESTİ ÜMRANİYE AYRINTILI 11-14 HAFTA TESTLERİ

11 - 14 Hafta İkili Test

Renkli Ultrason, Biyopsi, Detaylı ultrason, Ayrıntılı Ultrason, Doppler, 4 boyutlu ultrason, Check up, Bakırköy, İstanbul Avrupa Görüntüleme Merkezi
11-14 hafta: İkili test

Ense kalınlığı, PAPP-A, serbest ya da total βhCG

Hassaslık: %82-87
İkili test olarak adlandırılan bu test adını iki adet biyokimyasal test yapılmasından almaktadır.
Bu testin bir önemli parçası da ense kalınlığı(nuchal translusensi) ölçülmesidir.
Ense kalınlığı ölçümü ileri düzey ultrasonografi cihazlarında yüksek çözünürlüklü görüntülerle tekniğine uygun olarak yapılmalıdır. Ense kalınlığı ölçümü yanısıra tecrübeli radyologlar burun kemiği ölçümü ve fetal kalp değerlendirmesi yapmaktadır ve bu ek incelemeler risk hesaplamasında kullanılan ek parametrelerdir. İngiltere' de yer alan 'The fetal medicine foundation (FMF)' isimli vakfın verdiği yeterlilik sertifikasına sahip olan hekimlerce bu ölçümlerin yapılması bu uygulamaların güvenliği açısından gerekmektedir. FMF ense kalınlığı ölçümünün yanında nazal kemik varlığına bakma, yüz açısı ölçümü, duktus venosus akım paterni ve triküspit kapak değerlendirilmesi için de ayrı ayrı sertifika vermekte ve sertifikalı hekimlerine açtığı risk belirleme programı ile bu parametrelerin de risk belirlenmesinde kullanılmasını sağlamaktadır. Oldukça kritik olan bu değerlendirmeler sayesinde sadece ense kalınlığı anne yaşı ve biyokimyasal testler ile riskli bölgede çıkan değer, bu parametrelerin de değerlendirilmesi ile düşebilmekte ve gereksiz bir ileri işlemden kaçınılması sağlanabilmektedir.

VENÖZ ARTERYEL RENKLİ DOPPLER İSTANBUL ALT ÜST EKSTREMİTE VENÖZ ARTERYEL RENKLİ DOPPLER İSTANBUL

Venöz Doppler

varisToplar damarların ultrasonografi ve renkli Doppler ile değerlendirilmesi özellikle bacaklarda izlenen ve çok sık karşımıza çıkan bir sağlık sorunu olan varislerde çok sık kullanılan bir yöntemdir.
Bu tetkikin istenmesinde bir diğer neden derin ven trombozu araştırılmasıdır. Derin ven trombozunun ultrasonografik tanısı nispeten kolaydır.
Varis varlığında ve özellikle cerrahi bir tedavi planlanıyorsa yapılacak olan venöz renkli Doppler incelemenin önemi çok artmaktadır.
Varislerin cerrahi tedavilerinde bir çok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemler açık ameliyattan başlayarak kataterle yapılan radyofrekans tedavisine kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır. En iyi tedavi seçeneği hastadan hastaya değişmektedir. Bu nedenle ultrasonografik değerlendirme çok önemlidir.
Varisler bazak toplardamarlarında kan birikmesi ve bunun sonucunda zamanla damarların genişlemesi ve fonksiyonlarını daha çok yitirmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Hastalığın gelişmesinde yatkınlık yaratan bir çok etken söz konusudur. Ancak tedavisinde en önemli nokta bu toplar damarlara fazladan gelen bu kanın nerden geldiği yani reflü kaynağıdır.
Kaliteli yapılmış bir venöz Doppler incelemesinde reflü kaynağı mutlaka gösterilmelidir. Çünkü hangi tedavi şekli seçilirse seçilsin eğer reflü kaynağı doğru tesğit edilmemişse ve reflü kaynağı ortadan kaldırılmaz ise varisler mutlaka tekrar edecektir.
Radyoloji eğitimim ve uzmanlığım boyunca 10.000 üzerinde varisli bacağı ultrasonografik olarak değerlendirdim. Birlikte çalıştığım kalp-damar cerrahisi uzmanları bulgularım doğrultusunda tedavi yöntemlerini seçtiler.
Radyoloji çok geniş bir branş olduğu için tüm radyologların tüm tetkikleri çok iyi yapması beklenmemelidir. Kanımca Ultrasonografi başlı başına bir branş olup oldukça geniş yelpazede yer alan hastalıkların tanılarıyla uğraşmaktadır. Özellikle varislere yönelik yapılan tetkiklerde kullanılan cihaz ve radyoloji uzmanının bilgi ve deneyimi son derece önemli rol oynamaktadır. Ultrasonografi cihazının kullanımında hiçbir hekime kısıtlama getirilmemiştir. Dileyen hekim ultrasonografi cihazını kullanabilmektedir. Ancak bu tip tetkiklerde eğitimlerinin bir parçası olarak ultrasonografide uzmanlaşmış olan radyologların üstünlüğü tartışılmamaktadır.

ALT EKSTREMİTE VENÖZ DOPPLER VARİS RENKLİ DOPPLER ULTRASON İSTANBUL İSTANBUL ARTER VEN

Alt Ekstremite Kronik Venöz Hastalığında Renkli Doppler İnceleme

Alt Ekstremite Kronik Venöz Hastalığında Renkli Doppler İnceleme
UIP Konsensus Bildirgesi
Bölüm 1
Temel Bilgiler
Eur J Vasc Endovasc Surg 31, 83–92 (2006) doi:10.1016/j.ejvs.2005.07.019,
Alt ekstremite kronik venöz hastalığının değerlendirilmesinde renkli Doppler ultrasonografi en sık kullanılan incelemedir. Çeşitli tedavi yöntemlerinin sonuçları da renkli Doppler ile değerlendirilmiş ve literatürde yayınlanmıştır. Ancak flebolojide ya da vaskuler derneklerde kronik venöz hastalıkta en iyi renkli Doppler ultrason nin nasıl yapılacağına dair ortak bir karar bulunmamaktadır. Bu belgenin amacı renkli Doppler ultrasonu yapan klinisyenler tarafından incelemenin nasıl yapılması gerektiğinin özetlenmesidir. Mümkün oldukça literatür bilgileri kullanılmış ve bazen kişisel tecrübeler ile desteklenmiştir.
UIP(Union İnternationale Phlebology) ulusal fleboloji derneklerinin üye olabildiği uluslararası bir organizasyondur.  Bu organizasyon, bilimsel çalışmaları teşvik eder, kongrelerde çeşitli katılımcılar aracılığıyla klinik tecrübeleri aktarır, konsensus toplantıları düzenler.  Yakın geçmişte, konsensus tarafından alt ekstremite venleri ile ilgili tanımlamalar, CEAP (Klinik, etiyolojik, anatomik, patolojik) sınıflandırmasının revizyonu ile ilgili dökümanlar yayınlanmıştır.
Renkli Doppler ultrason incelemesinin amacı
Kronik venöz hastalığı olan kişilerde yapılan inceleme anatomik özellikleri ve venöz akım anormalliklerini göstermelidir.
Yetersiz safeno femoral bileşkelerin yeri ve çapı
Uyluk ve baldırda reflünün nereye kadar uzandığı ve safen venin bu bölgelerdeki çapı.
Reflü içeren diğer ilgili venler
Yüzeyel venlerde izlenen varislerin kaynağı bilinen venler değilse kaynakları
Hipoplastik, atrezik, olmayan ya da çıkarılmış venler
Derin venöz sistemin durumu, kapakların yeterliliği ve DVT lehine bulguların varlığı mutlaka incelenmeli ve rapor edilmelidir.
Ultrason incelemesi yapılacak hastaların çoğu varis için tedavi düşünülen olgulardır. İnceleme ile elde edilen bilgiler doğrultusunda en uygun tedavi yöntemi seçilmektedir.  Eğer, toplar damarlarda basınç artışına neden olan tüm kaynaklar tanımlanamazsa varisin erken dönemde tekrarlaması kaçınılmazdır.
Renkli Doppler İnceleme Endikasyonları
Tek bir bacakta şikayet olsa dahi venöz reflü(toplar damarlarda kanın ayağa doğru akması) sıklıkla her iki bacağı da etkilediği için ilk tetkikte her iki bacak da incelenmelidir.
Primer unkomplike Vena Safena Magna varisleri:
Tüm hastaların incelenmesi gerektiği tartışmalıdır. Ancak sadece klinik muayene, önemli derin ve yüzeyel sistem bağlantılarının %30 unu gözden kaçırabilmektedir.
Primer unkomplike vena safena parva varisleri:
Tedavi öncesi renkli Doppler inceleme mutlaka yapılmalıdır. Safenopopliteal bileşkenin olup olmadığı, varsa yeri, gastrocnemious veni ile olabilecek ilişkisi belirlenmelidir.
Non-safenöz varisler:
Pelvik ya da perineal venöz reflü sonucu oluşan, safen venler ile ilişkisiz, varisler ya da izole lateral uyluk varisleri gösterilmeli ve gereksiz safenofemoral bileşke ligasyonu önlenmelidir.
Rekürren varisler(Tekrarlayan varisler)
Rekürren varislerin kompleks anatomisini ve hemodinamiklerini göstermek için renkli Doppler mutlaka gereklidir. Böylece tedavi yöntemi seçilir.
Komplike kronik venöz hastalık:
Renkli Doppler inceleme ile derin ve yüzeyel sistemlerin ne kadar etkilendiği anlaşılır. Böylece sadece yüzeyel sistemin tedavisi ile hastanın ne durumda olacağı ve gereğinde derin toplar damarlara rekonstrüksiyon yapılıp yapılmayacağı kararlaştırılır.
Tedavi sonrası Renkli Doppler ile takip
Tedavinin değerlendirilmesi ve erken rekürrenslerin takibi için gereklidir.
Venöz malformasyonlar
Renkli Doppler ultrason venöz malformasyonların (anjiomlar) saptanmasında ve değerlendirilmesinde kullanılabilir. İnceleme ile venöz malformasyonun diğer damarlar ile ilişkileri ve etkilenen bacakta nerelere kadar uzandığı tespit edilir. Aynı zamanda skleroterapiye rehberlik edebilir. Sıklıkla MR öncesi başlangıç incelemesidir.
Açıklama
Renkli Doppler ultrason venöz problemin kaynağını lokalize ederek en iyi tedavi için haritalama ile birlikte yukarda bahsedilen venöz problemlerin tedavi sonrası değerlendirilmesinde kullanılabilir.
Ayarlar ve teknik gereklilikler
Renkli renkli Doppler ultrason cihazı kullanılmalıdır. 7.5-13 mHz lineer prob genelde yeterli olmaktadır. 3.5-5 mHz konveks prob ile çok ödemli bacaklar incelenebilir.
B-Mode ayarları
Yüzeyel venler genelde ciltten 1-3 cm içerde yer almaktadır. Venin proksimali ekranın solunda olacak şekilde longitüdinal olarak ve sağ bacağın laterali ile sol bacağın mediali ekranın solunda kalacak şekilde transvers düzlemde incelenir. Fokal zone damar lümenini gösterecek şekilde ayarlanmalıdır. Gain ayarları lümen tromboz yokluğunda anekoik görülecek, ancak tromboz varlığında ayırt edilebilecek şekilde ayarlanmalıdır.
Puls ve Renkli Doppler ayarları
Yavaş akıma uygun ayarlar önerilmektedir. Doppler aralığı 5-10 cm/sn aralığında olmalı ve duvar filtresi minimumda tutulmalıdır. Doppler gaini minimal gürültü olacak şekilde ayarlanmalıdır. Konvansiyonel olarak kalbe doğru giden akım rengi mavi, revers akım rengi kırmızı olacak şekilde renk kodlama ayarı yapılmalıdır.
Hasta ve Prob Pozisyonu
Reflü ve ven ölçümlerini standardize etmek için inceleme hasta ayakta iken yapılmalıdır. Ven ölçümleri için ve reflü değerlendirmesi için horizontal pozisyon yeterli olmamaktadır. Ancak literatürde hem yatarak hem de ayakta yapılan incelemeler bulunmaktadır.
Baldır venlerinin incelenmesi incelenecek bölgeye göre hasta ayakta ya da otururken yapılabilir (Şekil 1).  Venlerin transvers ve longitüdinal görüntüleri kullanılabilir. Transvers görüntüler ile ven morfolojisi hakkında ve kompresyon uygulayarak intralüminal trombüs varlığı hakkında daha kesin bilgi edinilir. Longitüdünal görüntülerde ise reflü akım daha net olarak izlenir. Prob ile ven arasında 45-60 derecelik açı oluşturulması optimum renk ve spektral sinyal elde edilmesini sağlar.
varis, Doppler, venöz, ultrason, toplar damar, Bakırköy, istanbul, görüntüleme, merkezi, radyoloji
Şekil 1: Varis hastasında renkli Doppler incelemede uygun hasta pozisyonu
Reflü Değerlendirilmesi-Venöz reflünün tanımı:
Venöz reflü ters yönde akımın 0.5 sn den uzun sürmesi olarak kabul edilse de tüm ven segmentleri için kesin değerler yayınlanmış literatürde bir karara bağlanamamıştır.
Reflüyü göstermek için birçok yöntem kullanılabilir.
-Proksimal venler için baldırın, baldır venleri için ise ayağın kompresyon-dekompresyonu
-Varis pakelerinin el ile kompresyonu
-Pnömatik baldır manşeti
-Aktif ayak dorsifleksiyonu ve relaksasyonu
-Valsalva manevrası: Safeno femoral yetersizliği göstermek için tercih edilen yöntem olmalı.
Yukarda sözü edilen yöntemlerden herhangi birini kullanarak kompresyon uygulanan ven incelenir ve reflü varlığı araştırılır. Kompresyon hızlıca kaldırılır ve reflü varlığı ve süresi gözlenir. Pnömatik manşet kullanımı reflünün kantitatif olarak değerlendirilmesine imkan verir ancak tekrarlanabilirse de bazı uzmanlar tarafından teknik olarak daha zor görülmektedir. Uzmanlardan bazıları safenofemoral bileşkenin değerlendirilmesinde en etkili yöntemin valsalva manevrası olduğunda hem fikirdir.
Hasta Hazırlığı
Alt ekstremitelerde yer alan varislerin dağılımını uygun şekilde gösterecek aydınlıkta bir oda da hasta muayene edilmelidir.
Alt ekstremiteler varis varlığı için inspeksiyonla değerlendirilir. Önceki cerrahi işlemlere ait skar dokuları araştırılır. Böylece reflü kaynağı hakkında bilgi edinilebilir. Hastaya ne yapılmakta olduğu ve özellikle valsalva manevrası açıklanmalıdır.
Özellikle non-dilate ven segmentelerinde reflünün günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkma ihtimali daha fazladır. Sıcak ortam venlerin dilate olmasını sağlarken soğuk ortam konstrüksiyonuna neden olmaktadır. Özellikle borderline reflü varlığında bu şartlar oldukça önemlidir. İncelenen bacak baldır venlerinin iyi dolması için gevşek bir durumda olmalıdır.
Şekil 2 majör yüzeyel venlerin yaklaşık pozisyonlarını göstermektedir.
Yüzeyel toplar damarlar, alt ekstremite yüzeyel venleri, ultrason, Doppler, Bakırköy, varis, istanbul Radyoloji, görüntüleme merkezi
Şekil 2: Ana yüzeyel venlerin şematik çizimi
Vena safena magna ve uyluk derin venleri ile uyluk perforatörlerinin inceleme protokolü
Bacak dış rotasyonda, topuk yerde, ağırlık diğer bacakta olacak şekilde yüzü bize dönük olarak inceleme yapılır.
Vena Safena Magna ve Aksesuar Safen Venler
İncelemeye kasıktan başlanır. Transvers kesitte ‘Mickey Mouse’  işaretini kullanarak vena safena magna ve ana femoral venin, ana femoral arterin medialinde yer aldığının görülmesi gerekmektedir (Şekil 3). Eğer önceki cerrahi prosedür nedeni ile bileşke izlenmiyorsa farenin medial kulağı görülemeyecektir. safenofemoral bileşke bölgesinde birkaç ven ve vena safena magna de terminal ve preterminal kapaklar izlenebilir. Dalların ve kapakların değerlendirilmesi birkaç farklı hemodinamik patern görülebileceği için önemlidir.
venöz Doppler, varis, radyoloji, görüntüleme merkezi, ultrason, bakırköy, istanbul
Şekil 3: Transvers kesitte sağ safenofemoral bileşke
Reflünün olası kaynakları ve safenofemoral bileşke yetersizliği için inceleme dikkatle yapılmalıdır. Alt batın ya da pelvis kaynaklı venler, uyluk ya da baldır perforatörleri ya da Giacomini veni araştırılmalıdır.
Transvers pozisyonda reflünün
a.) Safen kompartımanda yer alan vena safena magnaya mi,
b.)Vena safena magna den hafifçe eksternal olup yukardaki femoral damarlarla bağlantılı aksesuar anterior safen vene ya da
c.)Safenoz fasyanın yüzeyel kesiminde kalan ana dallara mı devam ettiği tanımlanmalıdır. vena safena magna ile pelvik reflü kaynakları arasında bir bağlantı olduğu eğer vena safena magna çapında aniden artış var ise şüphelenilmelidir. Aynı şekilde majör yetersiz bir dal sonrasında vena safena magna çapı aniden azalmaktadır. İnguinal lenf nodlarının yer aldığı bölgede safenofemoral bileşke proksimalinde yer alsa da variköz venler içerebileceği için incelenmelidir.
Vena safena magna ve dalları bileğe kadar takip edilmelidir. Vena safena magna B-mode da kolayca ayırt edilebilen fasyal kompartımanda yer almaktadır ( şekil 4). Bu görünüm yaygın şekilde ‘safenöz Eye-Ra'nın gözü’ olarak adlandırılmaktadır. Her birkaç santimetre de bir kompressibilite ve reflü için değerlendirme yapılmalıdır.
varis, venöz Doppler, ultrason, renkli, bakırköy, istanbul, görüntüleme merkezi
Şekil 4: Ra'nın gözü
Eğer reflü var ise bileşke düzeyinde ve Vena safena magna boyunca çaplar ölçülmelidir. Birçok uzman Vena safena magna yi bileşkeden 3 cm distalden ölçmektedir. Ölçüm için diğer uygun yerler uyluk orta kesimi ve diz düzeyidir. Ölçüm safen venden yapılmalı ve herhangi variköz segment ya da kapak düzeyinden ölçülmemelidir. Tedavide ULTRASON rehberliğinde skleroterapi, radyofrekans ablasyon, endovenöz laser ve cerrahi seçenekleri arasında seçim bu ölçümlere göre yapılmaktadır. Radyofrekans ablasyon ya da endovenöz laser tedavisi uygulanacak hastalarda safen venin cilten ne kadar derinde olduğu da önemlidir. Endovenöz prosedürlerin uygulanmasından sonra bu ölçümler tedavini yeterliliğinin değerlendirilmesinde temel teşkil etmektedirler.
Uyluk Derin Venleri
Ana femoral ven longitüdinal pozisyonda, normal solunumda fazik akım, derin inspiryumda akımın kesilmesi, valsalva manevrası ile olası reflü varlığı ve baldır ya da uyluğun kompresyonu esnasında akım varlığı için incelenmelidir. Bu inceleme supin pozisyonda daha iyi yapılabilir. Eğer ana femoral vende sürekli akım izlenirse bu proksimal obstrüksiyona işaret eder. Bu takdirde inceleme inferior vena cavaya dek genişletilmelidir.
Ana femoral ven, safenofemoral bileşke öncesinde ve sonrasında reflü için değerlendirilmelidir. Safenofemoral bileşke de reflü varlığında proksimal ana femoral ven de de reflü olabilir. Eğer ana femoral vende bileşke distalinde reflü var ise bu gerçek derin venöz reflüyü göstermektedir. Bu takdirde Femoral ven (eski adıyla süperfisyal femoral ven) segmentleri popliteal vene dek tümüyle incelenmelidir. Gerek olursa Femoral ven adduktor kanal düzeyinde vastus medialisi anterior pencere olarak kullanarak incelenmelidir.
Uyluk perforatörleri
Vena safena magna ve derin venler incelenirken uyluk medialinde perforatör venlere bakmak önerilmektedir. Tüm perforatörlerin yetersiz olsun ya da olmasın görülebilmesi mümkün değildir. Genelde orta ve alt 1/3 uyluk kesiminde izlenirlerse de safenofemoral bileşke ye yakın yerleşimli proksimal uylukta da bulunabilirler. Eğer uyluk lateralinde ve posteriorunda variköz venler mevcut ise bu bölgelerde de perforatörler araştırılmalıdır.
Spektral ve renkli doppler ile muskuler kontraksiyon yaptırılarak perforatör venlerde içeri ve dışarı akım araştırılır. Bazı non-variköz perforatörlerde de görülebilirse de genelde perforatör venler iki yönlü akıma izin vermezler. Eğer yetersiz bir uyluk perforatörü tespit edilirse fasyal düzeyde çapı ölçülmeli ve diz eklemi ya da topuk referans alınarak yeri belirtilmelidir.
Popliteal ven
Popliteal fossa, anatomik bölgenin kompleksliği ve venöz hemodinami açısından karışık bir bölgedir. Longitudinal ve transvers birçok görüntü almak gerekir. Popliteal ven, hasta yüzüstü yatar pozisyonda, solunumsal fazisiteyi engelleyerek uygun şekilde bakılabilir. Bazı hastalarda herhangi patoloji olmasa da lümen içinde spontan akım görülmeyebilir. Baldır sıkıştırılarak akım olup olmadığı anlaşılır. Popliteal ven safenopopliteal bileşke varlığında, bileşke öncesinde ve sonrasında reflü için değerlendirilmelidir. Bileşke sonrasında reflü var ise derin venöz yetmezlikten bahsedilir. Popliteal ven ile safenopopliteal bileşkenin ve gastrocnemius veninin anatomik ilişkisi ile venöz hemodinamileri değerlendirilmelidir.
Vena safena parva, parvanın uyluk uzanımı ve Giacomini veni
Bu venlerin incelenmesi, hasta ayakta, arkası dönük, diz hafif kıvrık, topuk yerde ve ağırlık diğer bacakta olacak şekilde pozisyon verilerek yapılır.
Diz arkasından başlanır. Popliteal fossanın ana toplar damarları tanımlanır. SAfenopopliteal fossa olup olmadığı araştırılır. Var ise bileşke uzunlamasına gösterilir. Popliteal ven bileşke öncesi ve sonrasında, gastrocnemius veni ve bileşke reflü ve tromboz açısından değerlendirilir. Safenopopliteal bileşke de reflü olup olmadığı araştırılır. Eğer femoral ven ya da popliteal vende tıkanıklık var ise bileşkede sürekli reflü akım olacaktır. Bileşke yetersiz ise kompresyon dekompresyonla reflü görülebilir. Reflü var ise vena safena parvanın çapı bileşkeden 3 cm distalde, baldır orta kesiminde ölçülerek varis olup olmadığına bakılır. Safenopopliteal bileşkenin yeri popliteal kıvrıma göre ölçülür. Vena safena parva popliteal vene medyalden, posteriordan ya da lateralden katılabilir. Bu detaylar reflü var ise mutlaka belirtilmelidir. Popliteal fossada venlere yakın komşuluk gösteren arterler var ise mutlaka belirtilmelidir çünkü skleroterapi planlanıyorsa bu önemli olacaktır. Reflünün alternatif kaynakları da araştırılmalıdır. Bunlar Vena safena magna ile ilişkili dallar, aksesuar perforatörler, Giacomini veni, kalçadan ya da perineden gelen pelvik venler olabilir.
Vena safena parvanın uyluk uzanımı olup olmadığı bakılmalı, var ise derin venlerle ya da pelvik venlerle olan ilişkileri değerlendirilmelidir. Giacomini veni genelde fasyanın altında yer alır. Gaicomini veninin vena safena magna ve parva ile olan ilişkisi, akım yönü reflü varsa nerden başlayıp nerden bittiği incelenmelidir.
Diz altı bölgenin incelenmesi
Diz altı bölge incelenirken hasta ayakta ya da oturur pozisyonda ve ayağını uzatmış şekilde değerlendirilebilir.
Derin krural venler
Deneyimle tüm derin krural venler tanımlanabilir. Posterior tibyal venlerdeki reflü klinik bulguları çok iyi yansıtır. Posterior tibyal venler medyal ya da posteromedyal yaklaşımla, peroneal venler ise posteromedyal ya da posterior yaklaşımla değerlendirilir.
Derin ven trombozu öykülü olgularda bu venler değerlendirilmelidir. Derin ven trombozundan en çok peroneal venler etkilenmektedir. Soleal ve gastrcnemius venlerinin incelenmesiyle bacağın derin venlerinin temel incelemesi sonlanır.
Yüzeyel baldır venleri
Vena safena magna reflü için değerlendirilir. Vena safena magnada reflü varlığında baldırın orta ve distal 1/3 ünde, %97 oranında yetersizlik görülmemektedir. Ancak baldırda vena safena magna segmentleri proksimalde reflü olmasa da yetersiz olabilir. Özellikle varis ameliyatı sonrasında ayak bileğinde var olan varisler diz altı vena safena magna segmentlerindeki yetersizlik nedeniyle doluyor olabilirler. Posterior ark veni (Leonardo veni) vena safena magnanın baldırdaki ana dalıdır. Bu venle bağlantılı, medyal bölgede yer alan perforan venler araştırılmalıdır.
Baldır perforatörleri
Perforatörler gri skala incelemede belirgin bir hat olarak gözüken derin fasyayı delip geçerler. Baldır çevresi boyunca perforatör venler aranmalıdır. Yeterli ya da yetersiz bütün perforan venleri görmek mümkün değildir. Dışarıya doğru akım gösterirlerse çapları fasyayı geçtikleri yerde ölçülmeli ve lateral ya da medyal malleolden uzaklıkları belirtilmelidir. Çap tek başına perforan venin yeterli olup olmadığını anlamak için yeterli değildir. İki yönlü akım için distale kompresyon uygulanmalıdır. Ancak perforan ven yetersizliğine söylemek için literatürde net bilgiler bulunmamaktadır. Bazı yazarlar gevşeme anında reflü görmek gerekli derken bazı yazarlar ters yönde hafif bir akım olsa da yeterli kabul etmektedirler.
Raporlama
Venöz Doppler incelemesi kronik venöz hastalığı olan kişi de farklı derin ven trombozu olan kişide farklıdır. Tetkiki isteyen doktor mutlaka neden istediğini, klinik muayene bulgularını belirtmelidir.
Endikasyonlar
Primer varis
Tekrarlayan varis
Deri değişiklikleri ya da yara
Bacakta şişme ya da kaşıntı
Venöz malformasyon
Derin ven trombozu şüphesi
Alt ekstremite venöz Doppler incelemesi raporu nasıl olmalı
Rapor tetkikin hangi endikasyonla yapıldığını belirtmelidir. Görüntüler rapora dahil edilmelidir ancak venöz Doppler dinamik bir inceleme olduğu için tek tek resimler çok anlam ifade etmeyebilir. Video görüntüler alınabilir. Yazılı ya da diagramatik rapor oldukça yeterli olacaktır.
Raporlar venöz hastalığın detaylarıyla ilgili geniş bilgi vermelidir. Bileşkelerde reflü olup olmadığı, her bir sfen vende varsa reflünün nereye kadar devam ettiği belirtilmelidir. Varisli damarların yeri detaylı olarak tariflenmelidir.
Önceden geçirilmiş venöz trombozdan etkilenmiş derin ya da yüzeyel venler belirlenmelidir.
Venöz Doppler incelemesinin iyi yapılabilmesi için bu incelemeyi yapan kişinin venöz hastalıklar hakkında bilgi sahibi olması en gerekli ve önemli faktördür.

kalça çıkığı usg kalça usg istanbul

Kalça Ultrasonu

Kalça Çıkığı Ultrasonu

Doğumsal kalça çıkığı (DKÇ) ya da tıbbi adıyla gelişimsel kalça displazisi (GKD) yaklaşık 100 canlı doğumdan birinde görülebilen, meydana gelmesinde fizyolojik, mekanik ve genetik faktörlerin rol oynadığı bir hastalıktır. GKD geniş bir yelpazede yer alan kalça sorunlarını içermekte olup bunların az bir kısmı muayene ile anlaşılmaktadır. Belli bazı durumlar ile GKD birlikteliği bilinmektedir. Kalça çıkığının tanısı ve dolayısıyla tedavisi ne kadar erken yapılabilirse yürüme çağına gelince fark edilecek bir GKD ve sonrasında yapılacak tedavi sonucunda kalabilecek arazlardan o derece korunulunabilmektedir.
Türk Radyoloji Derneği 2010 yılı sonunda yayımladığı ‘Gelişimsel kalça displazisinin (GKD) ultrasonografi cihazı ile saptanması ve değerlendirilmesi ‘ isimli standart formunda kalça ultrasonunun aşağıda yer alan durumlarda- bu durumlarla sınırlandırılmamak kaydıyla-istisnasız olarak yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu durumlar dışında risk almak istemeyen ve dileyen tüm aileler bu tetkiki yaptırabilirler.
  • Kalçanın fizik bakısında anormal bulguların saptandığı olgular
  • Ailesinde GKD öyküsü olan olgular
  • Makat gelişi doğan tüm olgular (cinsiyetten bağımsız)
  • Oligohidramnioz veya intrauterin dönemde fetusun aldığı şekli etkileyen başka durumların varlığı
  • Nöromuskuler hastalıklar
  • GKD nedeniyle tedavi gören hastaların değerlendirilmesi (Pavlik bandaj veya diğer stabilize edici cihazlar ile)

istanbul renal us ve renal doppler istanbul renkli doppler

Renal US ve Doppler

ultrason

Renal Ultrasonografi ve Doppler

Böbrekler konumları itibarı ile ultrasonografi ile incelemeye son derece müsait organlardır. Böbrek hastalıklarının bir çoğunun tanı ve tedavisinde ultrasonografi rehberliği söz konusudur. Bu nedenle bu tetkike sıkça başvurulmaktadır.
Renal renkli Doppler inceleme özellikle yüksek tansiyon hastalarında başvurulan bir yöntemdir. Enderde olsa görülebilen böbrek atar damarlarında ki darlıklar yüksek tansiyona neden olabilmektedirler. Özellikle yeni hipertansiyon tanısı alan ve genç olan olgularda renal Doppler incelemesi yapılmalı ve bu ender olan ancak tedavisi mümkün olan atar damar darlığı ekarte edilmelidir.
Tüm karın ultrasonografi incelemelerinde olduğu gibi bu tetkikte de aç karnına olmak barsaklardaki gaz miktarını azaltacağı için incelemenin daha sağlıklı yapılmasını sağlamaktadır.

tiroid ve boyun doppler istanbul istanbul tiroid meme penil doppler boyun doppler

Tiroid ve Boyun Doppler

Tiroid Ultrasonografisi - Tiroid Doppler - Boyun Doppler

Tiroid bezinin ultrasonografisi ve renkli Doppler incelemesi aslında bir bütündür. İkisi birbirinden ayrılmamalıdır. Tiroid ultrasonografisi ile tiroid bezinin boyutları, iç yapısı, nodül olup olmadığı gibi morfolojik detaylar ortaya konulmaktadır. Tiroid Doppler ile ise tiroid bezinin ne kadar çok kanlandığı, nodül var ise nodüllerin ne kadar çok kanlandığı gibi detaylar araştırılmaktadır.
Yurdumuz tiroid hastalıklarının çok sık görüldüğü bir yerdir. Tiroid hastalıklarında en önemli sebep yaşanılan doğada iyot eksikliğidir. Yurdumuz bu konuda biraz şanssızdır. Bu nedenle yaklaşık %30 oranında tiroid hastalıkları ile karşılaşmaktayız. Tiroid bezi temel olarak vücüt sıcaklığımızın, kalp atım sayımızın, iştahımızın ayarlanmasından sorumludur. Ayrıca bir çok metabolik süreçte de düzenleyici rolü bulunmaktadır. İyot eksikliği yetersiz hormon yapımına, ve buna bağlı olarak tiroid bezinde büyümeye neden olmaktadır. Tiroid bezinin büyümesi halk arasında da bilinen guatr demektir. Büyüme bezin tümüyle büyümesi demek olabileceği gibi nodül ya da bezeler yaparak büyümesi de söz konusudur.
Ayrıca bir diğer önemli hastalık grubu tiroid bezinin iltihabi hastalıklarıdır. Çeşitli etkenlerle olabilen bu tiroidit durumu en sık, özel ismi ile Hashimoto hastalığı olarak karşımıza çıkmaktadır.Tiroid ultrasonografisi ve tiroid Doppler ile tiroidit durumlarında da hastalığın durumu hakkında pek çok bilgi verebilmekteyiz.
Tiroid bezi hastalıklarının tedavisi ile endokrinoloji uzmanları, genel cerrahi uzmanları (Özellikle ameliyat gerektiren durumlarda) uğraşmaktadır. İç hastalıkları uzmanları da tiroid hastalıkları ile ilgilenmektedir.
Tiroid bezi hastalıklarında başvurulan en önemli tanı yöntemi hormonal testlerin yanı sıra tiroidin ultrasonografik incelemesidir. Ayrıca bazı durumlarda sintigrafik inceleme de yapılabilmektedir.

istanbul diş tomografisi istanbul penil doppler istanbul ultrason istanbul mammografi

www.radistanbul.com

1 Nisan 2016 Cuma

İSTANBUL MAMOGRAFİ İSTANBUL MAMMOGRAFİ DİJİTAL MAMMOGRAFİ MEME KANSERİ ERKEN TANISI İSTANBUL

MEME KANSERİ TARAMASI
Meme kanseri gelişmiş  ve  gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda,en sık görülen kadın kanseri ve kadınlarda en sık kanserden ölüm nedenidir.
Meme kanseri taramasında mamografi, hekim muayenesi ve kendi kendine muayene kullanılmaktadır
•  Kendi kendine muayene için en uygun zaman menstrasyon sonrası ilk haftadır
• Mamografi meme kanseri taramasında vazgeçilmeyecek en önemli yöntemdir.
40 yaş altı kadınlar: Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ay adetin bitiminden 5-7. günlerinde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sırasında meme dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Eğer bir değişiklik tespit edilirse derhal bir hekime başvurulmalıdır. Ultrason çekimi ile tetkiklere başlanır.Bir değişiklik saptanmasa bile, üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmelidirler.
40 yaş ve üzeri kadınlar: Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gereklidir. Meme kanseri riski yüksek olan grupta ise yani kansere genetik yatkınlık,ailesinde meme kanseri varlığı,muayenede şüpheli kitle gibi durumlarda doktorun yönlendirmesi ile her yıl veya iki yıl ara ile mamografi çekimleri gereklidir.
Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve mamografiyi her yıl çektirmelidir.
Çekilen mamografiler daha sonraki mamografilerle kıyaslanması için mutlaka saklanmalıdır.
Risk Faktörleri Nelerdir? 
Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre değişmektedir. Bu risk faktörlerinin arasında en başta yaş gelmektedir.
• Yaş
• Aile öyküsü (anne, kız ve kız kardeşte meme kanseri olması)
• Genetik
• Östrojen (erken adet görme, geç menopoz)
• Geç çocuk sahibi olma
• Sigara, alkol
• Beslenme alışkanlıkları
• Kilo
• Radyasyon
• Östrojen hormon tedavisi (HRT)
• Biyopsi sonucu habis olmayan oluşumlar tespit edilmesi
Meme Kanseri Riski Azaltılabilir mi? 
• Şişmanlığın azaltılması,
• Alkol ve sigara kullanılıyorsa bırakılması,
• Hafif egzersiz yapılması (haftada 4 saat tempolu yürüyüş),
Sebze ve meyvenin bol tüketilmesi, gibi basit önlemler ile meme kanseri riski % 30-40 oranında azaltılabilmektedir.



Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?    Bir kadının memesinde dönemsel olarak ağrı, gerginlik, sertlik gelişmesi sık rastlanılan bir durumdur ancak; bu değişiklerin büyük çoğunluğu kanser değildir.   Ancak, hastaların %10 kadarı, kitle olmaksızın ağrı hissetmektedir.
Meme kanserinin en yaygın belirtisi memede ağrısız bir kitlenin hissedilmesidir.Meme kanserinin daha seyrek görülen belirtileri arasında, göğüste oluşan geçici olmayan değişimler, (örneğin kalınlaşma, şişlikler, deride tahriş ya da bozulmalar ve akıntılar, aşınma, göğüs ucunun hassaslaşması yada içe dönmesi de dahil olmak üzere göğüs ucu belirtileri yer almaktadır.
Memedeki kötü huylu olmayan değişimlerle meme kanserinin ayırt edilmesinde klinik kontroller ve görüntüleme yöntemleri çok önemlidir.
Kadın ve Aile Sağlığı Merkezlerinde, meme kanseri riskine karşı her başvurana kendi kendine meme muayenesi öğretilmesi sırasında meme kontrolü yapılmaktadır. 50 yaş üzeri her kadın yılda bir kez mamografi çekimine, 50 yaş altında olup ailesinde (anne, kız kardeş, teyze,hala vs..) meme kanseri olan veya meme muayenesinde risk tespit edilen kadınlar da mamografiye yönlendirilmektedir..
Digital Mamografi çekimleri  3 görüntüleme merkezimizde  yapılmaktadır. Mamografi, herhangi bir ilaç vermeksizin memenin düşük dozda X ışınları ile alınan görüntüleridir. Tetkik süresi yaklaşık 10–15 dakikadır. 50 yaş üzerindeki bayanların yılda bir defa mamografi kontrolleri önerilir.
Kendi Kendine Meme Muayenesi Eğitimi: Kendi kendine meme muayenesi meme dokusunu tanımak ve memede oluşabilecek farklılığı erkenden tanımlamak için önemlidir. Bu bağlamda merkezlerimizdeki eğitim sorumluları maketler üzerinde en etkili şekilde meme muayenesinin yapılabilmesi için gerekli eğitimi vatandaşlarımıza vermektedir.