23 Ağustos 2011 Salı

Fetus 7 1/2 months -- Breathing Movements - YouTube

Fetus 7 1/2 months -- Breathing Movements - YouTube

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836



Dansitometre, Kemik yoğunluğu ölçümüdür. Cihaz düşük dozda X ışını ve bilgisayar kullanarak kemik yoğunlugu ölçümü yapmaktadır. Hastanemizde bu konuda en gelişmiş teknolojiyle donatılmıştır.Kemik yoğunluk ölçümüdür.Başka bir deyişle kemiğin kırılganlık riskini belirleyen ölçüm yöntemidir.

Osteoporoz saptanırsa kişinin aldığı ilaçtan faydalanma oranı için ilaç takibi de belirli aralıklarla bu cihaz ile yapılmaktadır. Ölçüm 1 dakika içinde yapılır. Osteoporoz’da bir ağrı hissetmediklerinden verilen ilaçları almaktan vaz geçenlerin problemleri sessizce artmaktadır.










20-45 yas arası kadın ve erkekler mutlaka bir kere kontrol olmalıdır.

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836



Mammografi; düşük dozda çekilen bir meme röntgen filmidir. Memede, muayene ile saptanamayacak kadar küçük anormalliklerin tespit edilmesi amacı ile çekilir. Mammografinin gerçek değeri budur. Çünkü bu sayede, hastalık muayene ile tespit edilebilecek safhadan önce saptanır. Bu nedenle kesin hayat kurtarıcıdır.

Kırk yaşını geçen kadınlar her yıl veya iki yılda bir mammografi çektirmeli ve her yıl uzman bir hekime meme muayenesi olmalıdır. Elli yaşını geçen kadınlar ise her yıl mammografi çektirmeli ve hekime muayene olmalıdır.


Meme muayenesi esnasında bulunan şüpheli bir kitlenin yerinin ve özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yaygın ve etkin bir şekilde kullanılmaktadır. 50 yasın üzerindeki kadınlarda bulunan kitlelerin %85 ila %90'inin hissedilebilir büyüklüğe ulaşmasından 2 yıl kadar önce mammografi ile belirlenebileceği tahmin edilmektedir.

Meme kanseri açısından hiçbir risk faktörü bulunmayan, hiçbir şikayeti olmayan ve yıllık meme muayeneleri normal olan kadınlarda da belli aralıklarla meme kanseri tarama testi olarak rutin mammografi önerilmektedir.











RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836

Renkli doppler USG yöntemi aşağıdaki durumlar hakkında bilgi verir.

» Arteriyel (atardamar) ve venöz (toplardamar) yapıların incelenmesinde (örneğin boyun damarları-karotis ve vertebral arterler,ekstremite-kol, bacak arter-venleri, böbrek arterleri, karaciğer ve portal sistem vb);skrotumda varikosel araştırmasında;meme, testis, tiroid, paratiroid, lenf bezleri ve yumuşak doku gibi yüzeyel yapılar ile parankimal organlarda oluşan tümoral ve iltihabi oluşumların damarlanmasının incelenmesinde kullanılır.
» Damarsal yapılarda tıkanıklığı, venöz kapak yetmezliğini, renal arter stenozunu saptanmasını sağlar.
» Gebelikte 20.haftadan itibaren umbilikal arterde ve fetal organlarda yapılan Doppler incelemeleri fetusta gelişme geriliği veya fetal distress olup olmadığı hakkında bilgi verir.
» Jinekolojik tümörlerde transvaginal olarak yapılan Doppler incelemesi tümörün iyi veya kötü huylu olup olmadığı hakkında bilgi verir.
» Ektopik gebelik (dış gebelik), over torsiyonu hakkında bilgi verir.
» Transplante organlarda perfüzyonun değerlendirilmesini sağlar.

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836


Önceden üç boyutlu ultrason cihazlarıyla yapılan incelemeler ile anne rahmindeki bebeklerin hareketleri gecikmeli olarak görüntülenebilirken, 4 boyutlu ultrasonografi ile bebeğin kaşlarını çatması, gülmesi, esnemesi, parmak emmesi gibi hareketleri anlık ve hızlı bir şekilde izlenebilmektedir.
Normalde ultrason cihazı; “prob (tranducer, scanner)” adı verilen anneye temas eden uçtan yayılan yüksek frekanstaki ses dalgalarının değişik yoğunluklardaki dokulardan yansıyarak oluşan görüntünün bir ekran üzerine yansıtılması esası ile çalışır.
Geleneksel iki boyutlu ultrasonlarda yansımalar düz olarak gelirken, bu üç boyutlu ultrasonlarda belirli açılarla olmakta ve böylelikle dokular ayrıntılı bir şekilde görüntülenebilmektedir.
4. boyut ifadesi çekim sırasında, anne karnındaki bebeğin 3 boyutlu görüntülerinin fotoğraf kareleri gibi eş zamanlı görüntülenip kaydedilmesini ifade etmektedir.
Önceden kullanılan üç boyutlu ultrason cihazlarında görüntünün incelemeden sonraki 10-15 dk içerisinde oluşması ve görüntünün tam olarak yaratılamaması bebeğin gelişimi hakkında yeterli bilgiye sahip olunmasının önünde bir engeldi. Bu sebepten dolayı doğumsal anomalilerin teşhisi daha geç konulmaktaydı.





22 Ağustos 2011 Pazartesi

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836

Renkli Doppler İncelemesi

Bebeğinizi besleyen yapı olan plasenta sizin rahiminizden sağlı sollu giden iki adet atardamarla beslenir. Uterin arter (rahim atardamarı) adı verilen bu yapılar siz henüz gebe olmadığınız dönemde rahiminize tüm vücudun kanının oldukça az bir kısmını taşır, bu az miktarda kan rahimin gebelik öncesi dönemdeki işlevlerini sürdürmesi için yeterlidir. Rahim, gebelik olmadığı dönemlerde atıl bir organdır.

Vücudumuzdaki tüm atardamarlar kan götürdükleri bölgenin ihtiyacına göre içlerindeki akım miktarını otomatik olarak değiştirebilme özelliğine sahiptirler. Gebelik başlamadan önce rahime oldukça az kan götüren bu rahim atardamarları gebeliğin başlamasıyla birlikte aldıkları sinyal sonucunda rahime götürdükleri kan miktarını artırırlar. Bebeğinizi besleyen plasenta büyüdükçe rahim atardamarlarının taşıdığı kan miktarı sürekli artar. Bu artış, bu damarların iç çeperlerinde meydana gelen değişimlerle sağlanır. Bu değişimler damar içi direncin sürekli düşmesine ve bu damarlardan rahime ve plasentaya daha çok kan pompalanmasıyla sonuçlanır. Yani rahim damarlarınız gebelik boyunca direnci yüksek ("az kan taşıyan") durumdan direnci düşük ("çok kan taşıyan") konuma geçer. Bu geçiş süreci yaklaşık 24. haftaya kadar devam eder.

Renkli Doppler teknolojisi damar içindeki bu değişiklikleri rakamsal, görsel ve işitsel olarak inceleyebilmemizi sağlayan mükemmel bir teknolojidir. Gelişmiş ultrasonografi cihazlarına entegre edilmiş bu sistemle 20-24. gebelik haftaları arasında bu değişiklikler gösterilebilir. Bazı doktorlar bu incelemenin yalnızca yüksek riskli gebeliklerde uygulanması gerektiğini düşünürlerken diğer bazıları her anne adayında yapılması gerektiğini savunur. Hangi görüşün daha doğru olduğu netlik kazanmadığından bu konuda doktorunuzun önerilerine mutlaka uyun.

Renkli Doppler incelemesinde rahim damarlarınızın "olgunlaştığı" yani direnci düşük damarlar haline geldiği saptandığında bu, sizin gebeliğin ilerleyen haftalarında preeklampsi (gebeliğe özgü, tansiyon yükselmesi ve idrarda protein kaybı ile seyreden tıbbi durum) ve rahim içi gelişme geriliği ortaya çıkma olasılığınızı azaltır.

Bu incelemede sorunlu bulgular saptandığında (direncin yüksek olduğunu gösteren bulgular) ise durum biraz daha karmaşık olabilir: Sorun tek atardamarda saptandığında genellikle preeklampsi ve rahim içi gelişme geriliği riski çok hafifçe yükselirken, sorunun her iki atardamarda saptanması durumunda gebelik, yukarıda adı geçen bu iki sorunun ortaya çıkabilirliği açısından daha dikkatli takip edilir.

20 Ağustos 2011 Cumartesi

MAMMOGRAFİ Bayanlarda meme kanserinin erken dönem tanısı için ve tarama amaçlı yapılan yüksek oranda güvenilir görüntüleme yöntemidir. Mamografi

MAMMOGRAFİ Bayanlarda meme kanserinin erken dönem tanısı için ve tarama amaçlı yapılan yüksek oranda güvenilir görüntüleme yöntemidir. Mamografi göğüs içerisinde ki değişiklikleri kadının kendisi yada doktoru tarafından hissedilemeyecek haldeyken bile görüntüleyebilir. Meme kanseri sıklığı tüm dünyada ve ülkemizde gün geçtikçe artış göstermektedir. Yaş ilerledikçe tüm bayanlarda meme kanseri sıklığı artar ve ileri yaşlardaki her 12 kadından birisinde meme kanseri gelişir. Meme Kanseri erken tanısı için; öncelikle 35 yaşında bir adet temel mammografi; ardından, 40-49 yaşları arası bayanlara, eğer ailesinde meme kanserli hasta hiç yok ise iki yılda bir, ailede meme Kanserli hasta (anne, hala, kızkardeş, teyze, anneanne, babaanne vb) varsa yılda bir mammografi mutlaka çekilmelidir. Menapoz dönemindeki ve 50 yaşından sonra tüm bayanlarda yılda bir kez mutlaka mamografi yapılmalıdır. Memede yeni bir sertlik, kitle, şişlik, kızarıklık, meme başında içe doğru çekilme, ağrı, meme başında akıntı, mastit belirtileri, meme derisinde değişiklikler, klinik mastopatilerde, kitle dışı semptomu olanlarda ele gelmeyen lezyonların saptanmasında, ele gelen kitlesi olanlarda ultrasonografi ile beraber kitlenin değerlendirilmesinde kullanılır. 0-216-5218836 RADISTANBUL

DİJİTAL MAMOGRAFİ 0-216-5218836


Meme kanseri hakkında bir çok bilginin var olmasına karşın bu hastalığın kesin nedeni halen bilinmemekte ve oluşumu engellenememektedir. Teknolojideki ilerlemelerle birlikte görüntüleme yöntemlerinin gelişmesi, cerrahi aletlerin ve tekniklerin ilerlemesi ve genetik bilimindeki devrim ile meme kanserinin tanısını çok daha erken bir evrede koymak mümkün olduğu gibi tanısı konulan hastalığın tedavisi de daha başarılı olabilmektedir. Yine de dünya sağlık örgütünün verilerine göre meme kanseri halen kadınların ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinden sonar ikinci sırayı tutmaya devam etmekte, dünya geneline bakıldığında meme kanseri nedeniyle kadınların hayatını kaybetme oranında bir iyileşme sağlanamamaktadır. Bunun da en önemli nedeni, halen erken evrede hastalığın tanısını koymadaki yetersizlik olarak kabul edilmektedir. Ancak tıptaki gelişmelere paralel meme kanserine yakalanan hastaların kaliteli yaşam süreleri uzatılmıştır.
Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl ortalama 180.000 yeni meme kanseri tanısı konmakta ve her yıl ortalama 44.000 kadın bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Meme kanseri kadınlardaki tüm kanserlerin %30’unu oluşturmaktadır. Meme kanserine yakalanma riski yaşın ilerlemesiyle artmaktadır. 40-55 yaşları arasında olan bayanlarda meme kanseri tüm kanserler arasında birinci sırayı alırken 30-35 yaş arası bayanlarda hastalığa yakalanma riski 25/100.000 olarak bildirilmektedir. Bu risk oranı 45-50 yaş arası kadınlarda 200/100.000’e yükselmektedir.
ABD’de son 10 yıl içinde ortalama her 10 dakikada bir kadın meme kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Son 10 yıl içerisinde ne yazık ki meme kanseri nedeniyle oluşan ölümlerde azalma olmamıştır. Saptanan meme kanseri tanıları incelendiğinde ise her 10 olgunun 9’unda kanser kitlesi hastalar tarafından farkedilmektedir. Bu da halen tarama prosedürlerinin ne kadar yetersiz işlediğini ve erken meme kanseri yakalanma oranının ne kadar düşük olduğunun en bariz göstergesidir.
Meme kanseri tanısını alan kadınların %70’inde hiç bir risk faktörü saptanamamaktadır. Yine de takip programlarında hangi grup bayanları ne sıklıkla ve nasıl takip etmek gerektiğini belirlemek için her kadın için meme kanserine yakalanma riski bireysel olarak hesaplanmalıdır.



Bu risk faktörleri önem sırasıyla :


1) kadın olmak,


2) ilerleyen yaş (en yüksek oran 60 yaşta),
3) ailede meme kanseri öyküsünün varlığı ve 4) şişmanlık (Obez bayanlarda meme kanserine yakalanma oranı zayıflara gore 3 kat daha yüksektir) olarak özetlenebilir. Ailesel öykü sorulanırken meme kanserli olan akrabaların yakınlık derecesi ve sayısı, ayrıca kansere yakalanma yaşları önemlidir. Ayrıca ailede yumurtalık kanseri , pankreas kanseri , tiroid kanseri , beyin tümörleri , deri ve kalın barsak kanserlerinin varlığı da meme kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır. Anne veya kız kardeşte menapoz öncesi meme kanseri oluştuysa meme kanserine yakalanma riski 6 kat artar. Birinci derece akraba da iki tarafta da (hem anne hem de baba tarafında) meme kanseri saptanmışsa risk 10 kat artar.
Meme kanserinin oluşumunda hormonal faktörlerin yeri yadsınamaz. Kadınlık hormonuna ne kadar çok ve ne kadar uzun süre maruz kalınırsa memede kanser gelişme reiski okadar artar. Buna göre erken yaşta adet görmeye başlamak, kısa aralıklarla adet görmek, erken yaşta (17 yaşın altında) hamilelik doğum yapamama ve emzirememe, ayrıca düşük ve kürtajların çokluğu ve menapoz yani adetten kesilme yaşının geç olması meme kanserine yakalanma riskini olumsuz yönde etkilemektedir.
Meme kanserinin gelişmesinde çevresel faktörlerin de önemli bir yeri olduğunu bir çok bilimsel araştırma göstermektedir. Yağlı gıdalar ile beslenme, meme kanseri riskini arttırırken, bol lifli gıdalar içeren rejimler ise meme kanseri riskini azaltmaktadır. Sigara içimi aktif veya pasif olsun meme kanserine yakalanma riskini arttırabilmektedir. Alkol tüketimi düzenli ve alışkanlık halinde olduğunda meme kanseri oluşması üzerine sigaradan daha etkili bir rol oynamaktadır. Fiziksel aktivite ve spor yapma alışkanlığı özellikle menapoz öncesi ve gençlik yıllarında meme kanserine karşı koruyucu etkiye sahiptir. Radyasyon, bazı kimyasal maddeler ve İlaçların da meme kanserinin oluşumunda etkili olduğu bilinmektedir.
1994-1995 yılında meme kanserinin oluşumuna neden olan iki insan geninin bulunması hem meme kanserinin tanı ve tedavisinde hem de genetik biliminde bir devrime neden oldu. Bu genlerin varlığında bir bayanda 70 yaşına varana kadar meme kanserine yakalanma riski %85’e kadar yükselmektedir. Öte yandan ailesel meme kanseri öyküsü olan bayanların % 16’sında bu sorumlu genlerin varlığı saptanmaktadır. Bu gerçeklere paralel olarak yüksek risk faktörleri bulunan kişilerin öncelikle bir genetik danışmanlık programına dahil edilmeleri ve normal popülasyona göre daha sıkı bir takip programına dahil edilmeleri gerekmektedir.
40 yaşın altında meme kanseri tespit edilen ailelerde, yakın akrabaları arasında erkekte meme kanseri teşhisi konulduğunda, ailesel meme kanseri öyküsü bulunanlarda, kendisinde veya ailesinde yumurtalık (over) kanseri öyküsü varlığında, her iki memede veya bir memede birden fazla odakta kanser saptandığında genetik danışmanlık ve araştırmalar gündeme gelmelidir.
Meme kanseri günümüzde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hastalıktan tam anlamıyla kurtulan hastaların %90’ı erken evrede tanısı konulan gruptandır. Erken tanıdaki en önemli basamak bayanların düzenli ve doğru bir şekilde kendilerini muayene etmeleridir. Kendini muayenede saptanan her anormal bulgu doktor ile danışılmalı, hiç bnir şikayeti olmayan ve muayenede anormal bir durum saptamayan bayanlar bile belli aralıklarla doktor muayenesinden geçmeli ve görüntüleme yöntemleriyle taramadan geçmelidirler. Rutin kontrol Kurallarına göre risk gurubunda olmayan bayanlarda: 20 yaşında kendini muayene başlanmalı ve her 3 yılda bir doktor muayenesinden geçilmelidir. 30 yaşından sonra senelik doktor muayenesi ve 2-3 yılda bir mammografi / ultrasonografi önerilmektedir. 40 yaşından sonra ise aylık muayeneye ilaveten senelik doktor muayenesi ve mammogram şarttır. Yüksek riskli kadınlarda, takip programı doktorun tavsiyesine göre yapılmaktadır.
Memede daha once var olmayan yeni bir kitle veya memede herhangi bir sertlik saptandığında, memenin şekil ve boyutunda değişiklik oılduğunda, meme cildinde kabalaşma şişlik portakal kabuğu manzarası oluştuğunda, zamanla geçmeyen kızarıklık ve sıcaklık artışı alanları, adetlerle ilgisiz ağrı alanları, meme ucunda çekilme veya herhangi bir bölgesinde şekilme ve çökme olduğunda, geçmeyen veya sıklıkla tekrarlanan yaraların varlığında ve özellikle tek taraflı ve kanlı akıntılar ortaya çıktığında mutlaka doktora baş vurulmalıdır.
Düzenli muayene programında olan kadınların %75’inde hayatlarının herhangi bir döneminde meme de kitle saptanır. Kendinizi muayene etmekten ve gereğinde muayene ettirmekten korkmayın. Muayene de farkettiğiniz her kitleyi doktorunuzla danışın ve unutmayın ki saptanan her 10 kitlenin sekizi iyi huyludur.
Meme kanserinden korunmaya yönelik her bayanın kendi hayat düzeninde yapabileceği değişiklikler mevcuttur. Beslenme de az yağlı ve bol sebzeli rejimler tercih edilmelidir. 17 yaşından önce hamileliğin önlenmesi ve uzun süreli (en az 6 ay) emzirme meme kanserine yakalanma riskini azaltmaktadır. Ağır olmayan uzun süreli egzersiz ve özellikle menapoz çağında kilo almaktan kaçınmak, ayrıca uzun süreli kadınlık hormonu içeren ilaçların kontrolsüz kullanımından kaçınılmalıdır. Yüksek risk grubundaki bayanlar için ise sık kontroller, Östrojen inhibitörleri denen koruyucu ilaçların kullanılması ve çok yüksek risk gurubundakiler için de koruyucu mastektomi yani meme dokusunun tamamen cerrahi olarak alınması ve estetik yöntemlerle yeni meme oluşturulması operasyonları gündeme gelebilmektedir.


19 Ağustos 2011 Cuma

DİJİTALİZE MAMMOGRAFİ 0-216-5218836



Memede Kanser Bulguları Memede Kanser Bulguları Memede Kitle Kadınların büyük bir çoğunluğu, hayatlarının bir döneminde memelerinde bir sertlik fark ediyorlar. Böyle bir durumda akla ilk olarak kanser geliyor. Bu kitlelerin büyük bir kısmı iyi huylu tümörler. Bununla birlikte araştırılmaları gerekiyor. Elinize gelen kitle 2 farklı yapıdan biri olabilir. Kitle, içi sıvı dolu bir kese olabilir. Buna kist diyoruz. Kistler genellikle adet zamanları daha da büyür ve ağrılıdırlar. Özellikle menopoz öncesi 40 lı yaşlarda daha sık görülür. Diğer bir olasılık da, içi farklı bir doku ile dolu bir kitle olabilir; buna da solid kitle diyoruz. Bu iki farklı yapıyı ayırmanın en iyi yolu kitlenin ultrason ile incelenmesidir. DİJİTALİZE DİJİTAL FULL FİELD MAMMOGRAFİ MAMOGRAFİ MEMOGRAFİ MEME USG MEME RENKLİ DOPPLER RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836

DİJİTALİZE MAMMOGRAFİ VE TÜM MEME TETKİKLERİ RENKLİ DOPPLER USG






Fibrokistik Meme Kansere Dönüşür mü? Genelde sanılanın tersine fibrokistik değişiklikler meme kanseri gelişmesinde bir risk oluşturmaz; Fakat meme kanseri teşhisi konmasını güçleştirebilir, kanser bulguları ile karışabilir. RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 DİJİTALİZE FULL FİELD MAMMOGRAFİ MEME USG MEME RENKLİ DOPPLER 0-216-5218836

18 Ağustos 2011 Perşembe

4D ULTRAZVUK GORAZDE - YouTube

4D ULTRAZVUK GORAZDE - YouTube

Baby Girl S 4D ultrasound - YouTube

Baby Girl S 4D ultrasound - YouTube

Final Commercial - YouTube

Final Commercial - YouTube

3D Ultrasound Boston at GoldenView Ultrasound - YouTube

3D Ultrasound Boston at GoldenView Ultrasound - YouTube

0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

ULTRASONOGRAFİ NEDİR?

Ultrasonografi insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak, iç organ ve dokuların kesit görüntülerinin elde edilmesi yöntemidir.İncelenecek organa komşu deri üzerinde, el ile gezdirilen probdan, vücut içine yüksek frekanslı ses dalgaları gönderilir, organdan geri yansıyan ses dalgalarından kesit görüntüleri elde edilir.


RENKLİ DOPPLER NEDİR ?

Renkli Doppler Ultrasonografi sistemlerinde, konvansiyonel ultrasonografiye ek olarak damarlar içinden geçen kan akımı da ayrıntılı olarak görüntülenir. Bu yöntem ile organlardaki kan akımı değişiklikleri,
tümöral dokuların kanlanma özellikleri, kalp ve damar hastalıkları araştırılır.


US İÇİN ÖN HAZIRLIK GEREKİR Mİ?

İstenilen tetkike ve bölgesine göre ön hazırlık gerekebilir. Örneğin batın ultrasonografik tetkiklerinde aç olmanız ve/veya mesanenizin dolu olması (idrara sıkışık olmanız) istenebilir.

Bazı ultrasonografik tetkikten 1 gün önce hazırlık yapmak gerekebilir. Örneğin incelemenin doğru olabilmesi için barsak temizliği gerekiyor ise akşam yemeğinden sonra özel bir ilaç kullanmanız istenebilir.

Randevu alırken bu konuda size bilgi verilecektir.Lütfen ilgililere hatırlatınız.


ULTRASONOGRAFİ HANGİ DURUMLARDA YAPILIR?

Ultrasonografi çok çeşitli hastalıkların tespiti, izlenmesi veya bir patoloji olup olmadığının taranması amaçlı kullanılan bir tanı yöntemidir.

Örneğin hiçbir şikayetiniz olmasa bile meme US yaptırmanız memede ortaya çıkan anormal bir durumun erken fark edilmesini sağlayacaktır,
Gebe muayenelerinde US yapılarak bebeğin gelişimi izlenmektedir.
Kadın Doğum uzmanları US tetkiki Jinekolojik muayenenin bir parçası olarak rutin uygular hale gelmişlerdir.
Birçok organın ve sistemin morfolojisi, işleyişi konusunda US fikir vermektedir. Bu nedenle hastalıkların tanısı ve tedavinin seyrini izlemek amacıyla kullanılmaktadır.

Lütfen daha önce yapılmış tetkikiniz varsa yanınızda getirerek doktorunuzun görmesini sağlayınız.

0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

ÜMRANİYE VE ÇEKMEKÖYDE DİJİTAL PANORAMİK DENTAL GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİNE EK;
ÜMRANİYE’DE AŞAĞIDAKİ TÜM TETKİKLER SON TEKNOLOJİ CİHAZLARLA YAPILMAKTADIR.
ULTRASONOGRAFİ TETKİKLERİ RENKLİ DOPPLER USG = RDUS
ÜST ABDOMEN USG ULTRASONOGRAFİ KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER RENKLİ DOPPLER USG
ALT ABDOMEN USG ULTRASONOGRAFİ HER İKİ ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG YÜZEYEL DERİN PERFORAN
TÜM ABDOMEN USG ULTRASONOGRAFİ HER İKİ ALT EKSTREMİTE ARTER RENKLİ DOPPLER USG
JİNEKOLOJİK ULTRASONOGRAFİ SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG
FOLİKÜLOMETRİ USG SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG
TİROİD USG SAĞ ALT EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG
HEPATOBİLİYER SİSTEMLER USG SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG
TRANSREKTAL USG SOL ALT EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG
TRANSVAGİNAL USG SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG
ORBİTA US HER İKİ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG
PENİL USG HER İKİ ÜST EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG
KALÇA USG SAĞ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG
PELVİK USG SAĞ ÜST EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG
YUMUŞAK DOKU USG SOL ÜST EKSTREMİTE VENÖZ RENKLİ DOPPLER USG
BOYUN USG BOYUN BEZELERİ LENF NODLARI BOYUN KİTLESİ USG SOL ÜST EKSTREMİTE ARTERYEL RENKLİ DOPPLER USG
PAROTİS GLAND USG BİLATERAL ALT EKSTREMİTE AV SİSTEM RENKLİ DOPPLER USG
SUBMANDİBULER GLAND USG BİLATERAL ÜST EKSTREMİTE ARTERYOVENÖZ (A-V) RENKLİ DOPPLER USG
MEME USG BİLATERAL PROSTAT RDUS
MEME USG SAĞ MEME RDUS
MEME USG SOL JİNEKOLOJİK RDUS
ÜRİNER SİSTEM USG TRANSVAGİNAL RDUS
SKROTAL USG TRANSREKTAL RDUS
4D OBSTETRİK RENAL ARTER RDUS
3D OBSTETRİK RENAL VEN RDUS
OBSTETRİK USG RUTİN MESENTER ARTER RDU
TORAKS USG PORTAL SİSTEM RDUS
YÜZEYEL USG OBSTETRİK RDUS
SUPRAPUBİK USG 4D OBSTETRİK USG
SAFRA YOLLARI USG 3D OBSTETRİK USG
AYRINTILI RENAL USG SKROTAL RDUS
DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN PENİL RDUSG RENKLİ DOPPLER
DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN II. DÜZEY OBSTETRİK
AYRINTILI DETAYLI OBSTETRİK USG
MAMMOGRAFİ MAMOGRAFİ KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER RDUS
KEMİK ERİME TESTİ BMD OSTEODANSİTOMETRİ ORBİTA RDUS RENKLİ DOPPLER

Yüzeyel sonografide; Parotis, karotis, boyun bölgesi, submandibular bez , aksiller bölge ve meme sonografileri yapılmaktadır. Meme sonografide; meme p





Yüzeyel sonografide; Parotis, karotis, boyun bölgesi, submandibular bez , aksiller bölge ve meme sonografileri yapılmaktadır. Meme sonografide; meme parankimi incelenmektedir. Meme parankimi içinde normal anatomi dışında bir patoloji var ise bu patolojinin lokalizasyonları, yapısı ve boyutları belirlenmektedir.




ALT EKSTREMİTE YÜZEYEL DERİN PERFORAN VENLERİ
ÜST EKSTREMİTE VENLERİ
ALT VE ÜST EKSTREMİTE ARTERLERİ
PENİL RENKLİ DOPPLER
OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER
DÖRT BOYUTLU RENKLİ DOPPLER USG
TÜM USG LER
TÜM RENKLİ DOPPLER İNCELEMELERİ


RADİSTANBUL

ALT EKSTREMİTE VENÖZ YÜZEYEL DERİN PERFORAN VENLERİ RENKLİ DOOPLER USG-0-216-5218836




PERFORAN VEN RENKLİ DOPPLER





ULTRASON DOPPLER FİYAT GÖRÜNTÜLEME 0-216-5218836: 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

ULTRASON DOPPLER FİYAT GÖRÜNTÜLEME 0-216-5218836: 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

3 ve 4 boyutlu ultrason Günümüzün modern gebe takiplerinin vazgeçilmez ögesi olan ultrason cihazlarında kullanıma girdiği ilk günlerden bu yana çok hı

3 ve 4 boyutlu ultrason Günümüzün modern gebe takiplerinin vazgeçilmez ögesi olan ultrason cihazlarında kullanıma girdiği ilk günlerden bu yana çok hızlı bir gelişim yaşanmıştır. Cihazların boyutları giderek küçülürken elde edilen görüntü kalitelerinde de büyük ilerlemeler kaydedilmiştir.Anne ve baba adayları bebeklerinin sağlık durumundan sonra en fazla kime ve neye benzediğini merak ederler. Gebelik takipleri sırasında zaman içinde iki boyutlu geleneksel ultrason görüntülerine aşina olmaya başladıktan sonra eli, ayağı burnu yüzü gibi detayları yorumlamak ve bebeği birilerine benzetmeye çalışmak keyifli bir süreçtirUltrasonun icadından önce de sonra da insanoğlunun en büyük hayallerinden birisi anne karnındaki bebeği 3 boyutlu yani gerçeğe yakın bir şekilde gözlemektir. Bu hayali ilk kez 1980'li yılların ortalarında Japon bir bilimadamı gerçekleştirmiştir. Elde edilen iki boyutlu görüntüler bilgisayar programları tarafından değerlendirilip işlendikten sonra 3 boyutlu bir görüntü yaratılmaktadır. 3 boyutlu ultrason adı verilen bu teknolojide kuşkusuz bilgisayar işlemci ve yazılımlarındaki gelişmenin rolü yadsınamaz. 1990'lı yılların başında piyasaya sürülen bu yeni ultrason cihazlarının en önemli dezavantajı gerçek zamanlı yani prob anne adayının karnındayken 3 boyutu görüntü yaratamamaları, bunun için incelemeden sonra 10-15 dakikalık bir süreye gereksinim duymalarıydı.Son yıllarda ise bu sorun kısmen aşılmış ve 4 boyutlu olarak adlandırılan ultrason cihazları kulanıma girmiştir. Bu en son teknoloji ile donatılmış olan cihazlarda hem karından yapılan hem de vajinal yoldan yapılan ultrasonografi incelemelerinde eş zamanlı 3 boyutlu görüntü elde edilmektedir. Burada 4. boyut olarak tanımlanan zaman faktörüdür ve incelemenin eş zamanlı yapıldığını ifade etmektedir.4 boyutlu ultrason cihazları geleneksel iki boyutlu inceleme özelliğinin yanısıra bünyelerinde hem renkli doppler hem de 3 boyut özelliğini birlikte barındırırlar.Bu yüzden oldukça pahalı cihazlardır ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece belirli merkez ve kurumlarda kullanılabilmektedirler. Tıpkı bilgisayar teknolojilerinde olduğu gibi ürünlerin ücretleri zaman içerisinde azalma eğilimi göstermektedir. İki yıl kadar önce 200 bin dolar düzeyinde olan 4 boyutlu ultrason ücretleri günümüzde 50-100 bin dolar civarına gerilemiştir ve yakın gelecekte daha fazla birimde yer alması kaçınılmazdır.3 boyutlu ultrason incelemesi gerekli mi?Her gelişen teknoloji ve ürünün ilk zamanlarda geniş kitlelerce kabul görmesi zor olabilir. Bu durum üç boyutlu ultrason için de geçerlidir.Gerçekten de kullanıma girmesinden bu yana yapılan çalışmalarda 3 boyutlu ultrason incelemesinin bebeğe ait anomalileri saptamada ve bebeğin iyilik halini değerlendirmede birkaç istisnai durum dışında geleneksel iki boyutlu ultrasonografiye belirgin bir üstünlüğü saptanamamıştır. ÜÇ VE DÖRT BOYUTLU RENKLİ OBSTETRİK USG İÇİN RANDEVU ALINIZ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ






http://www.goruntulememerkezi.com/
http://www.radistanbul.com/
http://www.ikinciduzey.com
http://radistanbul.blogspot.com

adreslerinde güncel bilgiler barındıran RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİMİZ , merkezi ÜMRANİYE’de bulunan üç şubemizde halkımıza erişilebilir, sürekli, uygun fiyatlı ve üstün kaliteli görüntüleme hizmetini sunmaktadır. Deneyimli uzman doktorlarca kurulmuş bir şirket bünyesinde ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ve çok yakında ÜST KAYNARCA PENDİKTE MARMARA ÜNİVERSİTESİ EAH karşısında hizmet vereceğiz. Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.
Tüm İSTANBUL’a başta Anadolu yakası semt ve ilçeleri olmak üzere hizmet sunumu amaçlamaktayız.
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNİ DESTEKLEMEKTE VE İNDİRİMLİ HİZMETLERİ UYGUN FİYATLARLA HALKIMIZIN VE AİLE HEKİMLERİMİZİN KULLANIMINA BAŞLATMIŞTIR.
BÜNYEMİZDE SON TEKNOLOJİ ULTRASONOGRAFİ, RENKLİ DOPPLER USG, MAMMOGRAFİ, KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ VE FULL DİJİTAL PANORAMİK VE SEFALOMETRİK PANORAMİK RÖNTGEN CİHAZLARI İLE HİZMET VERMEKTEDİR.

RADİSTANBUL ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY PENDİK GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
0-2165218836
0-216-6423432
Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.





Myomlar

Değişik nedenlerle jinekoloğa giden pekçok kadının arkadaşlarına biraz da korkarak "bende ur varmış" dediğine birçoğumuz şahit olmuşuzdur.Halk arasında ur olarak adlandırılan bu durum aslında myomdur. Fibroid ya da leiomyoma adı da verilen myomlar, düz kas ve bağ dokusu içeren iyi huylu (kanser olmayan) kitlelerdir. Uterusun (rahim) kalın duvarı 3 tabakadan oluşur. Bunlardan en içte olanı endometrium adını alır ve adet siklusu boyunca değişimler gösterir ve eğer gebelik olmaz ise dökülerek adet kanaması ile birlikte atılır. Ortadaki kas tabakasına myometrium denir. Uterusun en kalın tabakasıdır ve istemsiz çalışan düz kaslardan oluşur.Bu kaslar adet kanaması esnasında rahim içinde biriken kanı, doğum esnasında ise bebek ve plasentayı rahim dışına atmak için kasılır.. Uterusu dışarıdan çevreleyen zar tabakasına ise seroza ismi verilir. Bu tabaka rahimi diğer organlardan ayırır ve yerinde tutunabilmesi için destek bağları oluşturur. Gebe olmayan bir kadının rahminin büyüklüğü kişinin yaşı ve geçirmiş olduğu gebelik sayısına göre değişkenlik gösterir. Ortalama ağırlığı 80 gram kadardır.
Myomlar işte bu myometrium tabakasını oluşturan düz kaslardan köken alan iyi huylu tümörlerdir.Sadece kas hücresi içermezler. Aslında myom daha gerçekçi bir tanımla bağdokusu tarafından bir arada tutulan düz kas hücreleridir.Büyüklükleri toplu iğne başından karpuz büyüklüğüne kadar değişkenlik gösterir. Kadın pelvisinde en sık görülen tümördür. İyi tarafı hemen her zaman iyi huylu olması ve kansere dönme olasılığının ihmal edilebilecek kadar düşük olmasıdır. Hastaların %75'i kendisinde myom olduğundan dahi habersizidir. Kötü tarafı ise her 4-5 kadından birinde ortaya çıkmasıdır. Büyüklüklerinin çok değişken olması nedeni ile bu oranın aslında gerçeği yansıtmadığı, dikkatli bir inceleme yapılacak olursa myom görülme sıklığının %80'den daha fazla bulunacağı ileri sürülmektedir.Tek bir tane olabileceği gibi sayılamayacak kadar çok da olabilir.Her bir myom kitlesine myom çekirdeği ya da myom nüvesi adı verilir.Genelde birden fazla sayıda olma eğilimindedir.Myomlar sıklıkla 30-40 yaşlar arasında ortaya çıkar ve replasman tedavisi almayanlarda menopoz sonrası küçülür. Ergenlik öncesi görülmesi son derece nadirdir.
Myomlar genelde birden fazla sayıda olma eğilimindedirler. Bazen tek bir myom nüvesi belirgin derecede büyüyebilir ve çok büyük boyutlara ulaşabilir. Bu gibi hastalarda da büyük olasılıkla bir kaç milimetrelik bile olsa başka myom nüveleri de mevcuttur. Myomlar rahimde büyümeye neden olurlar. Myomlu bir rahimin büyüklüğü ifade edilirken gebelik cesameti tanımı kullanılır. Gebelik sırasında hangi haftada rahimin ne kadar büyüdüğü bilindiği için myomlu bir rahimin muayenesinde de bu bilgiden yararlanılır ve rahim büyüklüğü örneğin 10 haftalık ya da 14 haftalık gebelik cesametinde şeklinde tanımlanır.
Nedenleri
En sık görülen pelvik kitle olmasına rağmen hiçkimse myomların neden ve nasıl ortaya çıktığına açıklayamamıştır. Bazı kadınlarda hiç görülmez iken bazı kadınlarda sürekli yeni myomların çıkma nedeni de belirsizdir.
Nedenleri tam olarak biinmese de pekçok hekim bu kitlelerin kadınlık hormonu olan östrojen etkisi ile geliştiğine inanırken azımsanamayacak sayıda başka bir grupta östrojen ile ilgili olmadığını düşünmektedir. Myom ve östrojen hakkında bilinen gerçekleri şöyle sıralayabiliriz:
 Ergenlik öncesinde vücut henüz östrojen salgılamazken görülmezler
 Östrojen içeren doğum kontrol hapları gibi ilaçların etkisi ile büyürler
 Vücudun fazla miktarda östrojen ürettiği gebelik esnasında hızlı büyüme gösterirler
 Östrojenin azaldığı ve hatta tamamen yok olduğu menopoz sonrası dönemde küçülürler
 Menopoz sonrası yeni myom çıkması son derece nadirdir.
 Dışarıdan östrojen alan kadınlarda büyürler
Myomlar yüksek düzeyde östrojen bulunduran kadınlarda gelişse de laboratuvar bulguları myomu olan kadınların birçoğunda östrojen düzeylerinin normal olduğunu göstermektedir. Bu nedenle myom gelişiminde büyük olasılıkla östrojen tek sorumlu değildir. Östrojen düzeylerinin çok yükseldiği gebelik esnasında bu kitlelerin büyümesini bazı yazarlar östrojene değil, gebelik esnasında rahime giden kan miktarının büyük oranda artması ve neticede myomların fazla miktardaki kana cevap olarak büyümelerine bağlamaktadırlar.
Bazı çalışmacılar da diğer bir kadınlık hormonu olan progesteron'un da myom gelişiminde rolü olduğunu ileri sürmektedirler. Yapılan bazı klinik deneylerden elde edilen sonuçlar progesteron ile tedavi edilmiş kadınlardan çıkartılan myomlarda daha fazla sayıda hücre bulunduğunu ve bazı hastalarda progesteronu bloke eden ilaçlar kullanıldığında myomların küçüldüğünü göstermektedir. Bu bulgulara rağmen myom ile progesteron arasındaki ilişki açık değildir.
Türleri
Myomlar lokalizasyonlarına bağlı olarak değişik türde şikayetler yaratırlar. Bu nedenle de rahimde yerleştikleri yerlere göre sınıflandırılırlar.
Submuköz Myom: Hemen uterusun içini döşeyen endometrium tabakasının altında yerleşmiştir. Büyüdükçe endometriumu içeri doğru iter. Bu itilme adet düzensizliklerine neden olabilir.Bir süre sonra myom rahim boşluğuna doğru büyümeye başlar ve orijinal yerine ince bir sap ile bağlı kalır. Büyümeye ya da sarkmaya devam eder ise rahimden dışarıya hatta vajinadan vücut dışına sarkabilir.Myom hareket ettikçe sapının etrafında dönebilir ve adet aralarında kanamaya neden olabilir. Bu tür myomlarda enfeksiyon da ortaya çıkabilir.
İntramural Myom: Uterusu oluşturan kas tabakasının (duvarın) içinde yer alan myomlardır. Myom nüvesi büyüdükçe rahim de büyür.
Subseröz Myom: Uterusun dış yüzünden köken alan ve dışarı doğru büyüyen myomlardır. Genelde kanama problemi yaratmaz.
Saplı Myom: Herhangi bir subseröz ya da submüköz myom büyümeye devam edip de rahim ile bağlantısı sadece ince bir bağ ile sağlanır ise bu durumda saplı myomdan söz edilir.Eğer myom kendi etrafında döner ise sapı yani dolayısı ile kan bağlantısı da bozulur ve myom nüvesinde dejenerasyon meydana gelir. Eğer myomun sapı geniş bir tabana oturmuş ise buna sessile tipte myom adı verilir
İnterligamentöz Myom: Uterusu yerinde tutan ve ligaman adı verilen bağların arasında gelişen tümörlerdir.Bunların cerrahi ile çıkartılması son derece güçtür.
Paraziter Myom: Büyüyen myom nüvesi başka bir organa yanaşıp buna yapışırsa bir süre sonra rahim ile rasındaki bağlantı kopabilir ve myom yeni bağlandığı dokudan beslenmeye başlayabilir. Bu durumda parazitik myomdan söz edilir.
Gerçekçi olmak gerekirse myomların hemen hepsi aslında birden fazla anatomik lokalizasyonda bulunur. Örneğin myomun büyük bir kısmı şntramural olmasına rağmen submüköz veya subseröz komponenti de vardır. Bu durumun istisnası saplı subseröz myomlardır.
Tanı
Jinekolojik muayene esnasında en sık fark edilen tümörler myomlardır. başka bir nedenle karın boşluğunun açıldığı ameliyatlar sırasında da kolaylıkla fark edilebilirler.Ancak pek çok myom başka bir nedenden dolayı yapılan muayene esnasında şans eseri fark edilir ya da daha sık rastlanılan şekilde hiçbir zaman farkına varılmaz.
Son 20 yıldır yaygın şekilde kullanılan ultrasonografi myomlardaki en önemli tanı aracıdır. Yumurtalıklara yakın bulunan myom nüveleri over tümörleri ile karıştırılabilir.
Myomların ayırıcı tanısında normal gebelik, yumurtalık bölgesinde kitle, adenomyozis, uterusa ait şekil bozuklukları, komşu organ tümörleri, vajinal kanamaya yol açan diğer durumlar gözönünde tutulmalıdır.
Belirtiler
Myomların çoğu belirti vermemesine rağmen %25 vakada bazı şikayetler yaratır.Bunlardan en sık görüleni aşırı ve anormal vajinal kanama, ağrı ve karın şişliğidir.
Fazla kanama: Myomlu kadınların yaklaşık %30'unda adet kanamaları normalden fazla olur. Fazla kanamaya yol açan submüköz tipte myomlardır.Kitle büyüdükçe endometrium dokusunu iter ve dolayısı ile bu dokunun yüzölçümü artar. Kanamaya müsait alan fazlalaştığı için kanamanın miktarı da artar. İlk başlangıçta kanamanın süresi değişmez iken sadece kaybedilen kanın miktarı fazlalaşır. Daha sonra yavaş yavaş süre de uzamaya başlar. Bu fazla kanamalar bir süre sonra kansızlığa yani anemiye neden olur. Bazı myom türleri ise kanama fazlalığı ile birlikte ara kanamalara da yol açabilir. Myomlu hastaları doktora gitmeye mecbur eden en önemli bulgu bu kanama bozukluklarıdır. Myom ile birlikte kanamalar o kadar fazla olabilir ki kişi neredeyse saatte bir ped değiştirmek zorunda kalabilir. Bu tür kanamalar yaşayan bir kadın normal günlük aktivitelerinde bulunmak istemeyebilir, işe gitekten kaçınabilir ve saoyal korkular gelişebilir. Yani myom kadının sosyal hayatını da etkileyebilen bir hastalıktır.Myomda kanamanın muhtemel nedenleri:
• Endometrium yüzeyinin büyümesi
• Rahimdeki damarlanmanın artması
• %50 oranında beraberinde görülen endometrial hiperplazi.
• Uterus kasılmalarının etkisizliği nedeni ile küçük damar ağızlarının kapanamaması
• Submüköz myomlarda etrafdki endometrium dokusunda ülser olması
Ağrı: Myomda ağrı nadir görülen bir belirtidir. Genelde adet kanaması sırasında kramp tarzında olur. Burada uzun yıllar boyunca adet kanamaları ağrısız olan kadında birden bire ağrıların olması teşhiste myomu akla getirmelidir. Sancılı adet görenlerde ise ağrının şiddetinin artması ya da şeklinin değişmesi düşündürücüdür. deneysel çalışmalar myomlarla birlikte görülen ağrıların mekanizmasının doğum sancılarına benzediğini düşündürmektedir. Myom çekirdeği sanki yabancı bir cisimmiş gibi davranır ve rahim bu yabancı cismi atmak için kasılır. Kişi bu kasılmaları ağrı olarak algılar. İleri derecede büyümüş bir myom etrafındaki dokulara ve sinirlere baskı yaparak da ağrıya yol açabilir. Burada daha çok bel ağrısı tarzında yakınmalar görülür. Dejenere olan ya da etrafında dönerek kanlanması bozulan myom ani ve bıçak saplanır tarzda ağrıya yol açar. Zaman zaman ise adet kanamalarından bağımsız ağrılar olabilir ancak bu son derece nadirdir.
Karın şişliği: Myom büyüdükçe diğer organları iter ve bu da her türlü rahatsızlığa neden olabilir.Mesaneye bası yaparsa sık idrara çıkma, rektuma (barsağın en son kısmı) bası yaparsa kabızlığa yol açabilir. Nadiren çok fazla büyüyen myom idrar yollarında tıkanma ve idrar yapmada güçlük problemi yaratabilir.Yine barsaklardaki basıya bağlı olarak gaz problemi görülebilir.
Kısırlık: Myomlar kadının gebe kalmasını ya da gebe kaldıktan sonra rahimin gebeliği taşımasını zorlaştırabilirler. Tubaları iterek spermin ve yumurtanın geçişini güçleştirebilir ya da endometrium düzenini bozarak döllenmiş yumurtanın rahime yerleşmesini engelleyebilir.Myom büyümeye devam ettikçe üzerindeki endometrium tabakası gerilir ve kanlanması bozulur. Bu durumda gebelik ürününün rahimde yerleşse bile yeterli derecede kanlanması mümkün olmaz ve düşükle sonuçlanabilir. Bütün bu engelleri aşıp büyümeye başlayan bir gebelik ürünnü bekleyen diğer bir dezavantaj da myom nedeni ile bebeğe yeteri kadar büyüyecek yer kalmamasıdır.Bu durumda ise gebeliği bekleyen en muhtamel son düşük ya da erken doğumdur.
Myom ile gebeliğin bir arada bulunduğu durumlarda bir diğer sorun da myom nedeni ile doğum esnasında rahimin yeteri kadar kasılamamasıdır. Bebek doğum kanalına uygun şekilde giremez ve bu tür hastalarda büyük olasılıkla sezaryen gerekir. Doğum kanalını tıkayan myom varlığında ise sezaryen tek doğum şeklidir. Doğumdan sonra ise rahim kasılmalarının etkisiz olması nedeni ile fazla miktarda kanama görülebilir.
Myomlar genelde hem gebe kalmak hem de gebeliğin idamesi ve doğum için sorun oluşturmazlar. Ancak eğer bir sorun meydana gelir ise bu ciddi bir sorun olacaktır. Myomun kısırlığa yol açtığından söz edebilmek için kısırlığı açıklayacak başka hiçbir sebep olmaması gerekir. Yani infertilite araştırmasında yapılan bütün tetkikler myomlu infertil hastalarda da yapılmalıdır.
Komplikasyonlar
Çoğu myom belirti vermemesine rağmen bazı komplikasyonların varlığında özellikle ağrı ve kanama bulguları artar. Myomların komplikasyonları şunlardır:
• Torsiyon: Myomun sapı etrafında dönmesi ve sapının sıkışarak kanlanmasının bozulmasıdır. Bu durumda önce myomdan dışarıya sıvı kaçışı olur ve bu ağrıya neden olur. Eğer olay uzarsa myom sapından koparak batın boşluğuna düşebilir ve burada kendisine beslenecek uygun bir ortam bularak büyümeye devam edebilir (parazitik myom).
• Enfeksiyon: Myomun ülsere olması ve daha sonrasında enfekte olmasıdır. Ağrı ve kanama yapar.
• Kansere dönüşüm: Myomlu kadınlarda kafalarını kurcalayan en önemli soru hastalığın kansere dönüp dönmeyeceğidir. Myomlu kadınların %0.5'inde ileri dönemlerde leiomyosarkom denilen kanser türü görülür. Acak pekçok araştırmacı bunun var olan myomlardan köken almadığını, kendi başına ve diğerlerinden bağımsız olarak geliştiğini ileri sürmektedirler. Eğer varlığı bilinen myom hızlı büyümeye başlarsa, ağrı ve ateş görülüyorsa detaylı incelenmesi gerekir.
• Dejenerasyon: Myomun normal hücre yapısının değişikliğe uğramasıdır. Örneğin menopozdan sonra myom küçülür ve atrofik dejenerasyon olur. Gebelikte rahimin hızlı büyümesine bağlı olarak myomun kanlanması hafif derecede bozulur ve hafif nekroz olur. Hastada ağrı, ateş, bulantı ve kusmalar olabilir. Myom içne hafif kanamalar olabilir. Gebelikte görülen bu değişime kırmızı dejenerasyon adı verilir. Myomlarda en sık görülen dejenerasyon ise hyalen dejenerasyondur. Mikroskopik bir değişimdir. Myom çekideği içerisinde kalsiyumun biriktiği kalsifik dejenerasyon da oldukça sık rastlanılan bir durumdur.
• Asit: Saplı subseröz myomların karın zarını irrite etmesi ile karın boşluğunda sıvı birikimi olur.
• Karın içi kanama: Myomun üzerindeki damarlardan birinin yırtılması sonucu kanama olabilir. Son derece nadirdir.
• İnversiyon: Saplı bir submüköz myomun çekmesine bağlı olarak rahim eldiven parmağı gibi tersyüz olabilir. Tehlikeli ancak nadir görülen bir durumdur.
Tedavi
Myomu olan birçok kadında eğer belirgin bir şikayet yaratmıyorsa tedavi gerekmez. Sadece takip yeterli olur. Bu gibi durumlarda her 6 ayda bir muayene ve ultrason ile hastanın takibi ve değişiklik saptanır ise tedavi gereklidir. Tedavi tıbbi ya da cerrahi olabilir.
Myomlarda tedavi gerektiren durumlar şunlardır:
Kanama: Tedavi, özellikle de cerrahi tedavi için en önemli sebep anormal kanamalardır. Eğer adetler çok fazla ve pıhtılı oluyor ise bu durum anemiye yol açacağından mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Ani büyüme: Kontrol altındaki myomun aniden büyümeye başlaması özel ilgi gerektiren bir durumdur. Eğer bu büyüme menopozdan sonra olmuş ise mutlaka araştırılması gerekir. Bu durumda hekim altta yatan kötü huylu bir hastalık olmadığını teyid etmelidir. Bu amaçla küretaj yapılabilir. Myomlardaki ani büyüme sadece kansere bağlı olarak gelişmez. Gebelik ve myom içine kanama gibi durumlar da büyümeden sorumlu olabilirler.
Ağrı ve bası bulguları: Eğer bu belirtiler dayanılamaz düzeylere ulaşır ise tedavi gerekli hale gelmiş demektir.
Myomun yeri: Bazen myom nüvesi ya da nüvelerinin lokalizasyonu cerrahi olarak çıkartılmalarını gerektirir. Özellikle 40 yaşından büyük kadınlarda overlere yakın yerleşimli myomlar over tümörleri ile karışabileceğinden alınmalıdır.
Myom tedavisinde en sık tercih edilen tedavi yaklaşımı cerrahidir.Seçilecek cerrahi yöntem hastanın yaşı, sosyal durumu, çocuk isteği, şikayetlerin tipi ve şiddeti gibi faktörlere bağlıdır. Bu faktörlere göre rahimin tamamen alınması (histerektomi) ya da sadece myomların çıkartılması (myomektomi) alternatiflerinden bir tercih edilir.
Myom tedavisinde diğer tedavi yaklaşımları arasında myom çekirdeklerini çıkarmadan, laser ile yakmak, sıvı nitrojen ile dondurmak, hormon baskılayıcı ilaç kullanarak küçülmelerini sağlamak sayılabilir. Bu baskılayıcı ilaçlar kadında suni menopoz yaratarak myomları küçültmeyi amaçlamaktadır.Deneysel tedavi yöntemlerinden birisi de laparoskopi eşliğinde myom çekirdeğine elektrik akımı vererek myolizis yapmaktır. Bu tür tedavi yaklaşımları kısa süreli rahatlamalar getirebilir ama özellikle hormon tedavisi sonrasında, tedavi esnasında küçülen myomlar ilaç kesildikten sonra hızla büyüyebilir ve eski durumundan daha kötü hale gelebilir. Bazı ekoller cerrahi öncesinde 3-6 ay kadar hormon tedavisi vererek myomları küçültmeyi ve bu sayede cerrahi esnasında işlemi kolaylaştırmayı ve kanama miktarını azaltmayı önermektedirler.
Myomun en kesin ve garantili tedavisi bugün için cerrahidir.











RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ

Misyonumuz: Sağlık ve görüntüleme hizmetlerinde kalıcılık, marka olmak, hizmette farklılık, süratte farklılık, kalite, yenilik takibi ve teknolojide öncülük , hasta memnuniyetine odaklanmaktır.
Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.
Kurumumuzda yapılan tetkikler;
• Tüm batın, üriner sistem, pelvik, troid ultrasonlarına ek olarak gebelerde 2. Düzey ultrason, gebelik ultrasonu, 4 boyutlu ultrason çekimleri,
• Ekstremitelerde arterial ve venöz doppler, karotis vertebral doppler, renal arter doppleri, gebelik doppleri de dahil olmak üzere tüm doppler uygulamaları,
• Ağız ve diş sağlığında en ileri görüntüleme teknikleri kullanılarak dijital panoramik diş röntgeni, temporomandibular ve sinüs grafileri ve sefalometrik röntgen çekimleri,
• Mammografi çekimleri,
• Kemik Yoğunluğu Ölçümü.
• Hizmet verilen ilçeler, İSTANBUL ANADOLU YAKASI
• ÜMRANİYE, ÜSKÜDAR, BEYKOZ, AĞVA, ŞİLE, ÇEKMEKÖY, ALEMDAĞ, REŞADİYE, TAŞDELEN, SULTANBEYLİ, PENDİK, KARTAL, MALTEPE, TUZLA, GEBZE
• UYGUN TETKİK VE GÖRÜNTÜLEME FİYATLARI İLE İSTANBULDA BULUNAN TÜM KAMU VE ÖZEL HASTANE HASTALARINA HİZMET VERİLMEKTEDİR.























RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ BİLGİLER

Son dört yıldır ÜMRANİYE SONDURAKTA hizmet vermekteyiz. Yeni dönemde hekimlerden gelen talepler üzerine ÇEKMEKÖY de DİJİTAL PANORAMİK GÖRÜNTÜLEME MERKEZİMİZ AÇILMIŞ, PENDİKTE RENKLİ DOPPLER-ULTRASONOGRAFİ GÖRÜNTÜLEME AMAÇLI YENİ ŞUBEMİZ 2011 BAŞINDA SON TEKNOLOJİ CİHAZLARLA HİZMETE GİRECEKTİR.
Amacımız güncel teknolojiyi deneyimli bir ekip ve uygun fiyatlarla hastalarımıza ulaştırmaktır.
Vizyonumuz gelecekte bir MARKA olmak, teknolojiyi yakın takip etmek, kendimizi sürekli geliştirmektir.


Hizmet verdiğimiz modaliteler hakkında bilgiler:

KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ

Kemik erimesi, mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.
Kemik mineral dansitometrisi kemik yoğunluğunun ölçülmesidir. Yani kemiğin kırılganlık riskini belirleyen bir ölçüm yöntemidir.
40 yaş ve üzeri kadınlar mutlaka kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalıdırlar. Çünkü günümüzde kadınlar doğum sayısı, sigara kullanımı, yanlış beslenme alışkanlıkları, yeterli egzersiz yapamama gibi nedenler ile yüksek risk altındadırlar.
Kemik erimesi kadınlara özgü bir hastalık değildir, erkeklerde de görülmektedir. Özellikle bazı metabolik hastalıklar,kortizon gibi ilaçların kullanımı kemik erimesine neden olurlar.







ULTRASON (USG-ULTRASONOGRAFİ)

Yüksek frekanslı ses ( ultrasound ) dalgalarının farklı yoğunluktaki doku yüzeylerinden yansıması ile iç organların görüntülenmesidir.
Yumuşak doku patolojilerinin incelenmesinde ve organların sınırlarının belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Sıvılarda yansıma olmadığından kistik yapılar solid yapılardan kolayca ayrılabilirler.
İç organ patolojilerinin tespitinde hastayı rahatsız etmeden kolay uygulanabilen noninvaziv bir yöntem olması nedeniyle tercih edilmektedir.
Ultrason öncesinde ön hazırlık gerebilir. Bu nedenle randevu alınması ve randevu sırasında verilecek bilgilere dikkat edilmesi önemlidir.
Halen bünyemizde bulunan GENERAL ELECTRİC VOLUSON 730 EXPERT VE DÖRT BOYUTLU, PHILIPS HDI 4000 DÖRT BOYUTLU RENKLİ DOPPLER ULTRSONOGRAFİ cihazlarımız ile hizmet vermekteyiz.



GEBELİKTE (OBSTETRİK) ULTRASON

Bebeğin sayısı, geliş şekli, duruş şekli, anatomik yapısı, plasenta yerleşimi, amnion sıvı miktarı, gebelik yaşı, annedeki pelvik kitlelerin değerlendirilmesi için kullanılan en iyi yöntemdir. Ultrasonografinin bebek üzerinde şimdiye kadar kanıtlanmış bir yan etkisi bildirilmemiştir. Bilakis günümüzde gebelik takibinde güvenilir yöntemlerden biridir.
• Erken gebelikte gebeliğin normal olup olmadığını ( dış gebelik, çoğul gebelik, mol, bozulmuş gebelik,...), gebelik yaşını saptamak için,
• 11-14. haftalar arasında ense pilisi kalınlığı –nuchal translucency- ölçümü için,
• 19-23. haftalar arasında ( ayrıntılı ultrason detaylı fetal analiz ) anomali taraması için,
• 32. haftadan sonra bebek gelişiminin değerlendirilmesi için ultrason yapılmaktadır.


MEME ULTRASONOGRAFİSİ

Tanı ve tarama metodu olarak kullanılan meme ultrasonografisinde iyonize ışınlar kullanılmadığı ve insan sağlığına zararı tesbit edilmediği için günümüzde noninvaziv, ekonomik bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Adölesan dönemde, genç kadınlarda ve hamilelik döneminde primer görüntüleme yöntemidir. Bir çok meme kanserleri ultrasonografi ile tanınabilmektedir. Ancak ele gelmeyen kitlelerde yetersiz kaldığı için meme ultrasonografisi tek başına değil, mammografi ile beraber yapılmalıdır. Mammografiyi tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmalıdır.




PROSTAT ULTRASONOGRAFİSİ

Ultrasonografinin prostat kontrolünde avantajları hastaya zarar vermemesi, kolay uygulanması, maliyetinin düşük olması ve iyonize radyasyon içermemesidir. Transabdominal ultrason işleminde prostatın boyutu, ağırlığı ve anatomik şekli belirlenir. Transrektal ultrason işleminde bunların yanı sıra prostatın doku detayları da değerlendirilmektedir. Bu işlem esnasında Renkli Doppler ve Power Doppler metodları ile kanserden şüphelenilen alanların kanlanması değerlendirilebilmektedir.


4 BOYUTLU ULTRASON

4 boyutlu ultrasonografi klasik 2 boyutlu ultrasonografi kullanımını gereksiz kılacak ölçüde bir yöntem değildir. Her ikisinin de avantajlı olduğu üstünlükleri vardır. Örneğin, yarık damak ve dudak anomalilerinin saptanmasında, kol ve bacaklardaki bazı detay anomalilerin görülmesinde, nöral tüp defektlerinde 4 boyutlu ultrasonografi daha detaylı bilgi verebilmektedir. Buna karşın 2 boyutlu ultrasonografi bebeğin iç organlarını değerlendirmede hala 4 boyutlu ultrasonografiden üstündür.
4 boyutlu ultrasonografi ile anne ve baba adayları doğmamış bebeklerinin gerçek görünümü ile normalde doğumdan sonra kurulması beklenen duygusal bağlarını daha önceden oluşturmaktadırlar.
Görüntüler video formatında DVD ve CD'ye kaydedip korunabilmektedir.



RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ

Bir organın veya damarının kan akımını inceleyerek, akımın miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı, akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Atardamarlar kırmızı toplardamarlar mavi renk şeklinde görülür.
Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi ile:
Kol ve bacak damarları
Karaciğeri besleyen damarlar
Böbreği besleyen damarlar
Boyun damarları
Gebelerde, anneye ve fetusa ait damarlar
Erkeklerde testisleri besleyen damarlar
Gözü besleyen damarlar
Vücudun herhangibir bölgesinde oluşan bir kitlenin kanlanması incelenebilir.
İç organlar hariç, inceleme öncesinde önemli bir hazırlık gerekmemektedir. Ancak karın içindeki bir organ (karaciğer, pankreas, böbrek v.b.) incelenecek ise 6 saatlik açlık ile, oluşabilecek gazı engelleyerek incelemenin daha kaliteli gerçekleşmesi sağlanır.
Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir. Yanlızca ultrason enerjisi (yüksek frekanslı ses) kullanılır.


MAMMOGRAFİ

Mammografi düşük dozda X ışını aracılığı ile meme dokusunun görüntülenmesidir. Her memeye 2 adet olmak üzere toplamda 4 film çekilir.
Hiçbir şikayeti olmasa da tüm kadınların;
• 35-40 yaş arasında baz oluşturacak bir mammografi çektirmesi,
• 40 yaşından sonra 2 yılda bir,
• 50 yaşından sonra her yıl meme kanseri taraması yaptırması gerekmektedir.
Çünkü meme kanserinin en erken bulgusu olan küçük küme mikrokalsifikasyon spiküle kitle ve kireçlenme odaklarını gösterebilen tek yöntem mammografidir. Meme kanserinin büyüyüp ele gelecek kadar kitle oluşturması ise bu aşamadan yıllar sonraya tekabül eder.
Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinin de tedavisindeki başarı erken teşhis ve erken tedavi ile mümkündür.
Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir.



DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN
DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN
Diş röntgeni dişlerin, kemik ve dişetlerinin birlikte görüntülendiği bir röntgendir. Diş hekiminin klinikte muayene ile görünmeyen kısımlarını göstermeye yarayan dişler yada çenelerle ilgili problemleri teşhis etmesine yardımcı bir yöntemdir. Örneğin başlangıç çürüklerinin tespiti, özellikle diş minesi sağlıklı gibi dursa da çürük dişlerin ya da diş eti çizgisinin arkasına gizlendiğinde, ağızdaki absenin hangi dişten kaynaklandığı, periodontal hastalıktan dolayı kemiğin zarar görmesi,dişlerdeki yapı bozuklukları, kök kırıkları, kist ya da tümörler röntgenle tespit edilebilir.

RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836


Genetik Hastalıklar ve Prenatal Tanı

Doğum Öncesi Tanı Yöntemleri


Tekrarlayan düşükler
Üçlü test
Koryon Villus Biyopsisi
Amniyosentez
Kordosentez
İleri anne yaşı ve özürlü çocuk
Kromozom Anomalisi
Metabolizma Hastalıkları
TORCH
Genetik hastalıklar genellikle ciddi ve tedavileri hemen hemen imkansız hastalıklardır. Her gebelik genetik hastalıklar için risk taşır, bazı ailelerde ise bu risk daha da yüksektir. Ailelere sağlıklı çocuklar kazandırmak ve genetik hastalıklardan korunmak toplum sağlığı açısından büyük önem taşır.
Günümüzde en etkili korunma yöntemi genetik hastalıklar için riskli ve/veya genetik hastalıklı çocuğa sahip ailelere genetik danışma ve mümkünse prenatal tanı hizmeti vermektir.
Prenatal (doğumöncesi) tanı gebeliğin erken dönemlerinde kalıtsal geçiş gösteren hastalıkların saptanması ve yasal değerler çerçevesinde gebeliğin sonlandırılmasıdır.
Prenatal tanı hangi durumlarda uygulanır?
• İleri anne yaşı (35 ve üstü)
• İleri baba yaşı (55 ve üstü)
• Ailenin önceden kromozom anomalili ve/veya doğumsal anomalili birçocuğa sahip olduğu durumlarda,
• Ultrason muayenelerinde anomali saptanması
• Ailede metabolizma hastalıkları için riskin bulunması
• Ebeveynlerden birinin kromozomal translokasyon taşıması
• Anne kanında bakılan alfa fetoprotein ve diğer biyokimyasal parametrelerin (üçlü test) yüksek risk göstermesi
• Ölü doğum ve/veya nedeni bilinmeyen tekrarlayan düşük öyküsü
• Hemofili, orak hücreli anemi, talasemi gibi kan hastalıkları için risk taşıyan gebelikler
• Annede anksiyete
Prenatal tanı yöntemleri nelerdir?
Prenatal tanı için uygulanan testler iki ana gruba ayrılır:
1. Noninvazif (herhangi bir risk taşımayan) prenatal tanı yöntemleri
• Anne kanında biyokimyasal değerlendirme
-Alfa fetoprotein (AFP)
-Alfa fetoprotein, bağlı olmayan östriol ve insan koryonik gonodotropini (üçlü test)
• Bebeğin görüntülenmesi
-Ultrasonografi
-Manyetik rezonans görüntüleme
2. İnvazif (belirli oranda riski olan) prenatal tanı yöntemleri
• Koryon Villus Biyopsisi (CVS)
• Amniyosentez
• Kordosentez
• Fetal doku biyopsisi
Tekrarlayan düşükler genetik kaynaklı olabilir mi?
Yapılan araştırmalar kendiliğinden düşüklerin %50 sine bir kromozom anomalisinin neden olduğunu göstermiştir. Bir kromozomun eksik veya fazla olması genellikle embriyonun kendi kendini imha etmesi ile sonuçlanmaktadır. Kromozomal yapıdaki bu hatalı durum tesadüfen ortaya çıkabileceği gibi anne ya da babanın kendilerine herhangi bir etkisi olmayan dengeli kromozomal anomaliler taşımalarından da kaynaklanabilir. Bu nedenle iki veya daha fazla düşük öyküsü olan ailelere kromozom analizi, bir sonraki gebelikleri için de prenatal tanı önerilir.
Alfa fetoprotein nedir, nasıl değerlendirilir?
AFP, anne karnındaki bebeğin özellikle karaciğerinde üretilen ve gebeliğin 12. haftasından itibaren anne kanında saptanabilen bir proteindir. Sinir sistemini ilgilendiren spina bifida gibi nöral tüp defektleri başta olmak üzere pek çok anomalili durumda bu proteinin değeri yüksek bulunur. Anne kanında AFP düzeyinin değerlendirilmesi esas olarak bir tarama testidir ve 16-20. gebelik haftalarında uygulanır.
Üçlü test nedir?
Doğumda en çok görülen kromozom anomalisi ve zeka geriliklerinin en sık nedeni Down sendromudur. Down sendromunun ortaya çıkma olasılığı anne yaşının ilerlemesiyle birlikte artar. İlk kez 1984 yılında Down sendromlu gebeliklerde anne kanındaki AFP seviyesinin normalden düşük olduğu gözlenmiş ve bunun tarama amacıyla kullanılabileceği düşünülmüştür. Daha sonraki yıllarda AFP ile, bağlı olmayan östriol ve insan koryonik gonodotropininin birlikte değerlendirilmesinin ve yaş faktörüde eklenerek risk saptanmasının Down sendromu taramasında daha etkili olduğu belirtilmiştir. Günümüzde bu biyokimyasal parametreler üçlü test olarak bilinmektedir. Üçlü test 16-18. gebelik haftalarında uygulanır. Özellikle genç annelerde Down sendromu taraması için rutin kullanılmaktadır, ancak sonuçları ve yararlılığı halen tartışılmaktadır.
Koryon Villus Biyopsisi (CVS) nedir?
Koryon villus biyopsisi, anne ile bebek arasında iletimi sağlayan plasentadan ultrason kontrolü altında ince bir iğneyle 5mg kadar doku parçasının alınmasıdır. Bu doku parçasının analizi ile bebekte herhangi bir genetik hastalığın var olup olmadığı belirlenebilir.
Koryon Villus Biyopsisi kimlere ve ne zaman uygulanır?
CVS, prenatal tanı yapılması gereken pek çok durumda uygulanır. Özelliklede tek gen hastalıkları adını verdiğimiz ve DNA analizleri ile tanıları konulabilen hastalıklarda tercih edilir. İdeal olarak 9-11. gebelik haftalarında uygulanır.
Koryon Villus Biyopsisi’nin riskleri nelerdir?
Anne açısından en önemli komplikasyon enfeksiyondur. Vajinal yolla gerçekleştirilen Koryon Villus Biyopsilerinde karın bölgesinden girilerek yapılan CVS ne göre daha çok karşımıza çıkmaktadır. Leke tarzında kanama da sık görülen diğer komplikasyondur. Koryon Villus Biyopsisi ayaktan yapılan bir işlem olmasına rağmen hastalara iki hafta süreyle ağır iş yapmaları ve cinsel ilişkide bulunmaları yasaklanır. Koryon Villus Biyopsisi uygulanmasından sonra düşük meydana gelebilir ancak bunun oranı ile ilgili kesin bilgi vermek güçtür. Anne yaşı ve yeterli örnek alabilmek için yapılan girişim sayısı bu oranları etkiler. Genel olarak deneyimli kişilerce uygulanan Koryon Villus Biyopsisinin yaşa bağlı düşük oranını %1.2 artırdığı kabul edilmektedir.
Amniyosentez nedir?
Amniyosentez, az miktarda amniyon sıvısının rahim içinden ince bir iğne aracılığı ile çekilmesidir. Anne karnındaki bebeğin, gelişimi ve pek çok genetik hastalık bakımından durumu hakkında sıvının ve sıvı içindeki hücrelerin incelenmesi ile bilgi sahibi olunabilmektedir.
Amniyosentez kimlere ve ne zaman uygulanır?
Amniyosentez yukarıda belirtilen prenatal tanı gerektiren durumların hemen hepsinde uygulanır. Diğer yöntemlere göre uygulanması daha kolay ve riski azdır. En erken 13. gebelik haftasında, ideal olarak 15-18. gebelik haftaları arasında uygulanır.
Amniyosentezin riskleri nelerdir?
Amniyosentezde CVS gibi ayaktan yapılan bir işlemdir. Genellikle hastalara iki-üç gün istirahat önerilir. Komplikasyonları çok nadirdir. Bazen iğne yerinden kısa süreli sıvı sızması görülür. Anne yaşı ve gebelik haftası göz önüne alınarak, düşüğe yol açma oranı değerlendirildiğinde, amniyosenteze bağlı düşük oranının %0.3 ile %1.2 arasında olduğu görülür. Genel olarak deneyimli kişilerce yapılan amniyosentez sonrası düşük oranı %0.5 olarak kabul edilir.
Kordosentez nedir?
Kordosentez, ultrason kontrolü altında karın duvarından girilerek göbek kordonundan bebeğe ait kanın alınmasıdır. Alınan 1-4 ml. kandan bebeğin karyotiplemesinin yanısıra tam kan tahlili ve kan gazlarının ölçümüde rutin olarak yapılır.
Kordosentez niçin uygulanır?
Kordosentez genellikle gebeliğin 18. haftasından sonra uygulanan bir prenatal tanı yöntemidir. En sık olarak, ailenin geç başvurması, daha önce uygulanan prenatal tanı yöntemlerinin başarısız olması veya şüpheli sonuç elde edilmesi, ultrason muayenesinde anomali saptanması gibi bebeğin kromozom yapısının hızla belirlenmesi gereken durumlarda ve kalıtsal kan ve metabolizma hastalıklarının tanısında uygulanır. Gelişme geriliği olan bebeklerde kan gazlarının değerlendirilmesi, enfeksiyon hastalıklarının tanısı ve Rh uygunsuzluğu olan gebelikler diğer uygulama nedenleridir.
Kordosentezin riskleri nelerdir?
Diğer prenatal tanı yöntemlerine göre kordosentez daha ciddi komplikasyonlara yol açar. Anne açısından en önemli problem kanama ve enfeksiyondur. Uygulama sonrası bebekte ise kalp atımlarında yavaşlama, göbek kordonunda zedelenme gibi problemler görülebilir. Alt yapı ve deneyim komplikasyonların ortaya çıkma olasılığını etkiler ancak genel olarak komplikasyonlara bağlı bebeğin kaybı %4.8 civarındadır.
İleri anne yaşı özürlü çocuk doğumuna neden olur mu?
Evet. İlerleyen anne yaşıyla beraber özellikle kromozom anomalili çocuk doğurma olasılığı da artmaktadır. Bu hastalıkların en önemlilerinden biri Down sendromu (trizomi 21) dur. Örneğin 25 yaşında bir kadının Down sendromlu çocuk doğurma olasılığı 1/1348 iken, 30 yaşında bu olasılık 1/905 ve 35 yaşında 1/381 olmaktadır. Günümüzde artık kadınların çalışma hayatına yoğun katılımları nedeniyle geç yaşlarda doğum yapmayı tercih ettikleri düşünülürse, 35 yaş ve üzerindeki anne adaylarına prenatal tanı uygulanmasının önemi daha iyi anlaşılabilir.
Kromozom anomalisi nedir?
İnsanın genetik (kalıtsal) yapısını hücre çekirdeğinde bulunan 46 kromozom belirler. Bu kromozom setinin yapısal ya da sayısal olarak değişmesi kromozom anomalisi ve buna bağlı ağır zeka geriliği, iç organlara ait anomaliler, el-ayak anomalileri, gelişme geriliği gibi bir dizi klinik bulgu ile sonuçlanır. Kromozom anomalileri, prenatal tanı konulan hasta grupları arasında kesin tanı koyma olasılığı en fazla olan gruptur.
Metabolizma hastalıkları nedir?
Biyokimyasal yapımızda önemli yer alan proteinlerin, dolayısıyla enzimlerin genetik bir hata sonucu değişmesiyle ortaya çıkan kalıtsal hastalıklardır. Özellikle akraba evliliği yapan kişilerin çocukları arasında daha sık görülürler. Prenatal tanıları, günümüzde hızla gelişmekte olan moleküler genetik teknikleriyle büyük oranda yapılabilmektedir. Önemli olan hastalığın tanısının doğru olarak konulabilmesi ve prenatal tanı için deneyimli bir merkeze ulaşılabilmesidir.
Nöral tüp defekti, yarık dudak/damak, yumru ayak gibi anomaliler neden bazı ailelerde daha fazla ortaya çıkar?
Bu anomali tipleri çokgenli kalıtım adı verilen bir kalıtım şekli ile ortaya çıkar. Genetik yapının yanı sıra çevre faktörleride ortaya çıkmalarında rol oynar. Toplumda görülme olasılığı en yüksek olan hastalıklardır. Bir ailede bu anomalilerden birine sahip çocuk doğduğunda yakın akrabalar, özelliklede kardeşler arasında tekrarlama riski topluma göre 20 ila 40 kat artar. Ailedeki hasta sayısının artması, daha sonraki çocuklarda anomalinin görülme olasılığını daha da artırır. Prenatal dönemde yapılan ayrıntılı ultrason tetkikleride bu tip anomalilerin yakalanması açısından önem taşır. Nöral tüp defektleri ise ayrıca anne kanında bakılan alfa fetoprotein ile büyük oranda tespit edilebilir. Şüpheli durumlarda amniyon sıvısında AFP seviyeleri değerlendirilir.
TORCH nedir?
Gebeliğe ve bebeğe zarar veren toksoplazma, kızamıkçık, kızamık, suçiçeği, B tipi sarılık, herpes gibi mikroorganizma ve virüslerin kısaltılmış adıdır. Annede ortaya çıkan enfeksiyonun bebeğe zarar vermesi, etkenin tipine, özelliklede gebelik haftasına bağlıdır. Gebelik düşük veya ölü doğumla sonlanabileceği gibi, sistem anomalileri, zeka geriliği veya kronik enfeksiyona sahip bir bebeğin doğumuyla da sonuçlanabilir. Prenatal tanıları kordosentezle elde edilen bebek kanında özel antikorların değerlendirilmesiyle mümkündür. Ayrıca üç aşamalı ultrason tetkikleri ile 24. gebelik haftasından önce enfeksiyonun meydana getirdiği yapısal anomaliler %50 oranında saptanabilir.










Erken Tanı ile Kansere Karşı çaresiz değiliz.
KANSER zamanında önlenmediği takdirde öldürücü bir hastalıktır.
KANSERE karşı uyanık olmak zorundayız
ÇÜNKÜ;
• Kanser her yıl % 2 artıyor.
• Kanser hastalıklar sıralamasında 2. ölüm nedeni.
• Yılda dünyada 7 milyon insan kanser nedeni ile ölüyor.
• Bu dakikada 12 insanın kanserden ölmesi demektir.
• Bugün tanı konulabilen hastaların 2/3 ünde tam kontrol sağlanmakta ve geri kalan1/3'ün yarısı da hastalıkları ile yaşar durumda tutabilmektedir.
• Hiçbir şey yapamadığımız 1/3'ün yarısıdır. "Kanserden korunma" önemle yerini almıştır. " Erken tanı"bugün kanserden korunmada en önemli köşetaşıdır.
• Örnek vermek gerekirse erken tanı konmuş meme kanserinde 5 yıl sağ kalım % 84, koltuk altına az sayıda bile olsa metastaz yapmış hastada aynı sürede yaşam % 56'dır. Erken tanı konmuş hastaların ancak 1/7'sinde etkisiz kalabilmekteyiz. Bu sonuç 6/7'inin kurtarılabileceği anlamına gelir.
• Hangi tümörlerde etkiliyiz ?
• Testis kanseri
• Jinekolojik tümörler
• Hodgkin hastalığı
• Non-Hodgkin lenfoma
• Burkitt lenfoması
• ALL,AML
• Ewing Sarkomu
• Rabdomiyosarkoma
• Koryokarsinoma
• Meme kanseri
• Larynx
• Nazofarenks
• Prostat - Kolorektal
• NASIL BİR KORUNMA ?
• 20 yaşın üzerindeki herkes yılda 1 kere sistemik muayeneden geçmelidir. Bu muayenelerin yanısıra her yıl kadınlarda meme USG ve menopozdan sonra mamografi yapılmalıdır.
• Kadınlarda genital sistem muayenesi ve pap smear muayenesi her yıl yapılmalıdır.



RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE
MEME KANSERİ ERKEN TANISI
MEME HASTALIKLARINDA GÖRÜNTÜLEME
MEME USG US ULTRASON
MEME RENKLİ DOPLERİ DOPPLERİ
KEMİK ERİME TESTİ
OSTEOPOROZ KIRILGANLIK TESTİ
KANSER ERKEN TEŞHİS VE TANI
TAKİPTE KİTLE ULTRASONU RENKLİ DOPLERİ
AYRINTILI ULTRASON
DETAYLI ULTRASON
DETAYLI DOPPLER
AYRINTILI RENKLİ DOPPLER
DÖRT BOYUTLU ULTRSONOGRAFİ
ÜÇ BOYUTLU ULTRASONOGRAFİ
RENKLİ DÖRT BOYUTLU AYRINTILI ULTRSONOGRAFİ
PENİL RENKLİ DOPPLER
TİROİD RENKLİ DOPPLER
MEME RENKLİ DOPPLER
JİNEKOLOJİK RENKLİ DOPPLER
TRANSVAGİNAL RENKLİ DOPPLER
PROSTAT RENKLİ DOPPLER
ORBİTA RENKLİ DOPPLER
AORTA RENKLİ DOPPLER
KAROTİS ARTERLER RENKLİ DOPPLER
VERTEBRAL ARTERLER RENKLİ DOPPLER
BİLATERAL ALT EKSTREMİTELER ARTERYEL VENÖZ RENKLİ DOPPLER
BİLATERAL ÜST EKSTREMİTELER ARTERYEL VENÖZ RENKLİ DOPPLER
FİSTÜL RENKLİ DOPPLER
RENAL TRANSPLANT USG VE RENKLİ DOPPLER
MAMMOGRAFİ
KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ
OSTEOPOROZ KEMİK ERİME TESTİ
DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN
DİJİTAL SEFALOMETRİK RÖNTGEN
TÜM BATIN USG
TÜM ABDOMEN USG
ALT BATIN USG
ÜST BATIN USG
JİNEKOLOJİK USG
PELVİK USG
TRANSVAGİNAL USG
TRANSREKTAL USG
TRANSKRANYAL USG
KALÇA USG
EKLEM USG
YÜZEYEL USG
DERİN VENÖZ SİSTEM RENKLİ DOPPLER
YÜZEYEL VENÖZ SİSTEMLER RENKLİ DOPPLER USG
OBSTETRİK USG
OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER
AYRINTILI RENKLİ DOPPLER
TARAMA USG
TARAMA AYRINTILI RENKLİ USG

İkiz Gebelik
Her 80 doğumun birinde ikiz doğum olur. Yani; ikiz gebelik, çok ender rastlanan bir durum değildir. Bununla birlikte, özel denetim isteyen, bir ölçüde riskli bir gebeliktir.
İkiz gebelik tanısının dayanakları şunlardır: Birincisi üç aylık dönemin rahatsızlıklarının çokluğu ki bu, koriyonik gonadotropin düzeyinin yüksekliğine bağlıdır ; rahmin aşırı gelişmesi; ikinci üçaylık dönemin ikinci yarısından başlayarak çift kalp vuruşunun duyulması.
Kesin tanı için daha ayrıntılı bilgi veren aygıtlara başvurulmalıdır. Bunlar arasında en yaygın olanı, ultrasonografidir. Gebeliğin hangi döneminde olunursa olunsun, film çekilmesi uygun görülmemektedir.
Ultrasonografi ile ikizlik tanısı, gebeliğin ilk haftalarında (5-6. haftalar) başlayarak kesinlikle konulabilir. Bununla birlikte, 12. haftada incelemeyi yinelemek önerilir. Çünkü, bazen ilk haftalarda, öndülütlerden (embriyo) biri gelişmesini durdurur. Kesin bir şey söyleyebilmek için, 12. haftayı beklemek en iyisidir.
Ultrasonografiden, gebelik süresince ikizlerin gelişmesini izlemek ve ikizlerin dölyatağındaki yerleşmelerini saptamak için de yararlanılır.
İkiz Gebelikler
Gebelik, dölyatağı borularında bir yumurta hücresiyle bir sperm hücresinin karşılaşması ve birlikte bir zigot oluşturmalarıyla başlar. Küçük bir hücre olan zigot, öndülütün daha sonra da dölütün gelişmesini sağlar.
Zigotların ancak % 20'si dölyatağı borularını aşabilir ve dölyatağına yerleşir. İkiz gebelikte ise ya yumurtlama sırasında yumurtalıktan iki yumurta hücresi çıkar ve bunlar ayrı ayrı döllenir. ( bizigot döllenme ). İkizlerin % 75'i böyledir ( çift yumurta ikizleri ); ya da ikizlerin %25'inde olduğu gibi tek yumurtanın, döllendikten sonra iki dölüt oluşturması söz konusudur. Bu ikizler birbirlerine çok benzerler ve genetik olarak aynıdırlar ( tek yumurta ikizleri ).
Bazı ilaçlar, örneğin, doğum kontrol hapları, çoğul (çok dölütlü), gebeliklerin görülme sıklığını artırmaktadır. Çoğul gebelikler konusunda ender rastlanan bir başka olay da, süperfekondasyon'dur ( üst üste dölleme ). Bu, bir kadının iki ayrı cinsel ilişkiyle ardarda döllenmesidir.
Çift yumurta ikizlerinde, çoğunlukla her bir ikiz ötekinden ayrı olarak kendi plasentasına, kendi zarına ve kendi amniyon sıvısına sahip olacaktır. Tek yumurta ikizlerinde ise genellikle tek bir plasenta ve tek bir amniyon kesesi vardır.
Bütün bunlar ikinci üç aylık dönemde ultrasonografi ile kolaylıkla tanınır. İşin zor yanı, dölütlerin gelişme düzeylerinin saptanmasıdır. İkizlerden biri, gelen kanın büyük bölümünü alarak üstünlük sağlar ve daha çok gelişir. Bu durumda daha zayıf olan ikizin ölümüne bile neden olabilir.
İkiz Gebelikte Bakım
Bazı hastalıklar, tek dölütlü gebeliklere göre ikiz gebelik sırasında çok daha sık görülür. Bunlar, dölyatağı hacminin aşırı büyümesinden kaynaklanan varis, basur, barsak rahatsızlıkları, adale rahatsızlıkları gibi rahatsızlıklar gibi ve annede kansızlık, erken doğumlar, gebelik zehirlenmeleri, amniyon sıvısının aşırı artmasıdır.
Bunlardan en sık görüleni ve en tehlikeli olanı, erken doğumlardır. Bu yüzden 24. haftadan başlayarak istirahat önerilir. Ayrıca, son haftalarda cinsel ilişkiler de kesilmelidir. Bütün önlemlere karşın dölyatağının boynu erkenden açılmaya başlamışsa, gebeliğin sonuna kadar kesin yatak istirahatine başvurulmalıdır. Bazı durumlarda hastaneye yatmak gerekebilir. Diyete de özen gösterilmelidir. Vitaminleri ve mineralleri yeterli düzeyde alabilmek için, sebze ve meyve yenmeli, kalsiyum düzeyini yükseltmek için günde bir litre süt içilmeli, kansızlığı önlemek için de demir içeren maydanoz, ıspanak, lahana gibi sebzeler tercih edilmelidir.
İkizlerin Anne Karnındaki Durumu
Çoğul gebelik, dölütler açısından da birçok tehlike taşır. Dölütlerin yaşam şansları ötekilerine göre oldukça azdır. Yapılan bir araştırmaya göre dölüt sayısı arttıkça (ikiz, üçüz, dördüz) erken doğum olasılığı yükselmektedir. Bilindiği gibi erken doğum, bebeğin yaşama olasılığını düşürür. Saptanan bir başka bulgu da, çoğul gebeliklerde doğum tartılarının düşmesidir. Normalde 3,5 kilogram dolayında olması gereken doğum tartısı, ikizlerde 2,5 kilogramın altına inmektedir. Doğum tartısındaki bu düşüklük de yaşama olasılığını düşüren bir başka etkendir. Çoğul gebeliklerde dölütlerin karşılaştıkları bir tehlikede dölütlerden birinin dölyatağı içinde ölümüdür. Birçok etkenin neden olabileceği bu durum, canlı kalan dölütün yaşam şansını artırır. Çünkü canlı kalan dölüt ötekinin gereksinimlerine ayrılan "pay' 'dan da yararlanacaktır. Hatta, yapılan araştırmalara göre bazı durumlarda dölütlerden birinin ölümüne, diğeri neden olmaktadır. İkizlerle ilgili bir başka olumsuz durum da, ikiz dölütlerde, doğumsal bozukoluşum görülme sıklığının oldukça yüksek olmasıdır.
İkizlerin Doğumu
İkiz gebelikte doğum, dölütlerin dölyatağı içindeki duruşlarına bağlıdır. Bu duruşların en sık görülenleri her iki dölütün de başaşağı olmaları, her iki dölütün de başlarının yukarıda olması ya da birinin başının aşağıda, ötekisinin yukarıda olmasıdır. İkiz gebelikte doğum, hekim denetiminde yapılmalıdır. Çünkü :
1) Doğum erken olacağından ve dölütlerin doğum tartıları düşük olacağından yenidoğan döneminde yoğun bakıma gereksinmeleri olabilir.
2) Dölütlerin dölyatağı içindeki duruşları bazı girişimler (forseps, vakum ya da sezaryen) gerektirebilir. Bu olasılık tek dölütlü doğumlara göre çok yüksektir.
3) İkiz gebelik anne organizmasını da çok zorlar. Doğumdan sonra annenin yakından izlenmesi gerekebilir, ikiz gebeliklerde doğum sonrası dölyatağı kanamaları sık görülür.
İkiz Gebeliğin Gelişimi
İkiz gebelik kadın bedenine oldukça büyük bir yüktür. Solunum, dolaşım, sindirim sistemleri tek dölütlü gebeliğe göre çok daha büyük bir gereksinimi karşılamak zorundadır. Bu nedenle ikiz gebeliklerin çok yakından izlenmesi gerekir. Bu sistemlerdeki en ufak bir düzensizlik önüne geçilmez rahatsızlıklara yol açabilir. İkiz gebelikte dölyatağının hacmi ve ağırlığı çok artmıştır. Bu, kadının yürüyüşünü bozar. Dengesi çok bozulan kadın, her an düşme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu aşırı yük, omurgada zorlanmaya ve ağrılara neden olabilir.
Tarihte İkizler

Yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa geçen bir inanışa göre ikiz doğum, bazı gizli ve doğaüstü güçlerin etkisiyle olmaktadır. Bu nedente Kızılderili kabilelerinde, Yeni Gine'de ve öteki bazı ilkel topluluklarda, genellikle ikizlerden biri öldürülürdü. Bazılarında ise tersine ikiz anneleri doğurganlıklarından dolayı onurlandırılırdı (ikizleri kopya eden muskalar, hatta ikiz tanrıçalar bile bulunmuştur).
Tarihe geçen ilk ikizler, İshak Peygamber'in oğulları olan Yakup ve Ays'dır. Diğer ünlü ikiz çift, Roma 'yı kuran Romus ve Romulus 'tur. İkiz, ilk, Ortaçağda kraliyet ailelerinin başına dert olmuş, ikizlerden hangisinin tahta geçeceği her seferinde sorun yaratmıştır.
Çok bebekli gebelikler, her zaman şaşkınlık ve korku yaratmıştır. Bu tür gebeliklere ilişkin bir çok tarihi resim vardır. Bunlardan çoğunda ikizlik ya da daha çok bebekli gebelik olgusu bir hayli abartılmıştır. Eski çağlarda bebek sayısının çok fazla olduğu doğumlar görülmüştür. Ancak bunların çoğunun o dönemdeki tıp bilgisinin yetersizliği yüzünden "yanlışlıkla doğum" olarak tanımlanan durumlar olduğu sanılmaktadır.
Örneğin 1276'da Kontes Henneberg 'in bir batında 365 çocuk dünyaya getirmiş olduğu kaydedilmiştir ki burada söz konusu olan, herhalde bir "mol hidatiform" (kesecikler kürnesi) dur.
İkizler arasında en ilginç olanları, kuşkusuz, Siyamlı ikizlerdir.
Bu olay döllenmiş yumurtanın tam bölünmesiyle gerçekleşir.
Bu yapışık ikizlerin çoğunun yaşama olanağı yoktur. Ancak günümüzde bazıları, cerrahinin gelişmesiyle ayrılabilmiş ve yaşamlarını kendi başlarına sürdürebilme olanağını bulmuşlardır. Ne yazık ki, eski dönemlerde, bu mutsuz çocukların bazılarının, sirklerde ve bahçelerde seyircilerin meraklarını gidermek için bir teşhir aracı olarak kullanıldıklarına da sık sık rastlanır.
İkizlerin Ruhsal Durumu
Halk arasında yaygın olan bir inanca göre tek yumurta ikizleri ruhsal olarak birbirlerine çok bağlıdır: "Biri üzüldüğünde diğeri de üzülür; yani aralarında ruhsal bir iletişim vardır" denir. Yapılan bilimsel araştırmalar ikizler arasında böyle doğaüstü ve açıklanamaz bir bağın olmadığını ortaya çıkarmıştır. Ancak ikizlerin birbirine benzer kişilik yapıları taşıdıkları da bir gerçektir. Bunda rol oynayan etkenler:
Bilindiği gibi kişilik yapısı bir açıdan kalıtsal yapıya dayanmaktadır. Bazı ruhsal hastalıkların belirli ailelerde daha sık görülmesinin nedeni budur. Tek yumurta ikizlerinin kalıtsal yapıları birbirinin aynı olduğuna göre bazı kişilik özelliklerinin özdeş olması da doğaldır. Kişilik yapısını etkileyen bir unsur da yaşanılan çevredir. Psikanalitik veriler, ilk çocukluk çağında yakın çevre ilişkisinin bireyin kişiliğinin temellerini oluşturduğunu ortaya koymuştur. İkizlerin yaşadıkları ortam ve yakın çevre ilişkileri aynı olduğuna göre kişilik yapılarının bazı benzerlikler taşıması bu açıdan da olağandır.
Dölyatağının aşırı büyümesi, bu gebelerin çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşmalarına neden olur. Akciğerin yeterince genişleyememesine bağlı solunum yetersizliği bu gebelerde çok daha erken ortaya çıkar. Sindirim sisteminin baskı altında kalması bu sistemin çalışmasını yine oldukça erken bir dönemde bozar. İkiz gebeliklerde gebelik zehirlenmesi de diğer gebeliklere göre daha sık görülür. Dokularda sıvı toplanması, yüksek tansiyon, idrarda protein bulunması ile kendini gösteren bu hastalık, annenin yaşamını tehlikeye sokar.




İKİNCİ DÜZEY FETAL ULTRASONOGRAFİDE

1. ANENSEFALİ
2. ENSEFALOSEL
3. SPİNA BİFİDA
4. MENENGOSEL
5. MİYELOMENENGOSEL
6. DANDY WALKER MALFORMASYONU
7. CHOROİD PLEKSUS KİSTİ
8. ARAKNOİD KİST
9. HİDROSEFALİ
10. GASTROSCHİSİZ
11. OMFALOSEL
12. FETUS PAPİRACEUS
13. ÇOĞUL GEBELİK
14. FETAL ASİT
15. POLİHİDROAMNİOS
16. OLİGOHİDROAMNİOS
17. RENAL ANOMALİLER
18. SSS ANOMALİLERİ
19. EKSTREMİTE ANOMALİLERİ
20. KRANYAL ANOMALİLER
21. MEGAURETER
22. UPJ OBSTRUKSİYONU
23. BARSAK ATREZİLERİ
24. DUDENAL ATREZİLER
25. KALP ANOMALİLERİ BOŞLUKLAR
26. VB ANOMALİLER ARAŞTIRILMAKTADIR.


RADİSTANBUL ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY PENDİK GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
0-2165218836
0-216-6423432
Radistanbul Görüntüleme Merkezi Ümraniye son durakta 4 yıldır hizmet vermektedir. Bünyemizde ultrason, doppler, mamografi, kemik yoğunluğu ölçümü, panoramik ve sefalometrik diş röntgeni cihazları bulunmaktadır.
Kurumumuzda yapılan tetkikler;
• Tüm batın, üriner sistem, pelvik, troid ultrasonlarına ek olarak gebelerde 2. Düzey ultrason, gebelik ultrasonu, 4 boyutlu ultrason çekimleri,
• Ekstremitelerde arterial ve venöz doppler, karotis vertebral doppler, renal arter doppleri, gebelik doppleri de dahil olmak üzere tüm doppler uygulamaları,
• Ağız ve diş sağlığında en ileri görüntüleme teknikleri kullanılarak dijital panoramik diş röntgeni, temporomandibular ve sinüs grafileri ve sefalometrik röntgen çekimleri,
• Mammografi çekimleri,
• Kemik Yoğunluğu Ölçümü.
• Hizmet verilen ilçeler, İSTANBUL ANADOLU YAKASI
• ÜMRANİYE, ÜSKÜDAR, BEYKOZ, AĞVA, ŞİLE, ÇEKMEKÖY, ALEMDAĞ, REŞADİYE, TAŞDELEN, SULTANBEYLİ, PENDİK, KARTAL, MALTEPE, TUZLA, GEBZE
• UYGUN TETKİK VE GÖRÜNTÜLEME FİYATLARI İLE İSTANBULDA BULUNAN TÜM KAMU VE ÖZEL HASTANE HASTALARINA HİZMET VERİLMEKTEDİR.
• AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNDE HASTALARA ÇOK UYGUN FİYATLI GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİ SUNULMASI DA AMAÇLANMAKTADIR.
• AİLE HEKİMLİĞİ HASTALARINA GÖRÜNTÜLEME HİZMETLERİ
• AMACIMIZ HALKIMIZA KALİTELİ GÖRÜNTÜLEME HİZMETİNİ DENEYİMLİ BİR EKİP İLE UYGUN FİYATLARLA SUNMAKTIR.



RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ BİLGİLER

Son dört yıldır ÜMRANİYE SONDURAKTA hizmet vermekteyiz.
Amacımız güncel teknolojiyi deneyimli bir ekip ve uygun fiyatlarla hastalarımıza ulaştırmaktır.
Vizyonumuz gelecekte bir MARKA olmak, teknolojiyi yakın takip etmek, kendimizi sürekli geliştirmektir.
Hizmet verdiğimiz modaliteler hakkında bilgiler:

KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ
OSTEOPOROZ OSTEOPENİ TANISI BMD
Kemik erimesi-OSTEOPOROZ-, mevcut kemik kütlesinin, mineral içeriğinin azalması ve zayıflaması sonucu süngerimsi hal alması ve kolayca kırılabilir bir duruma gelmesidir. Sonucunda da başta sırt bölgesi olmak üzere vücutta dinmeyen ağrılar, boy kısalığı ve kırıkların oluşumlarını görmekteyiz.
Kemik mineral dansitometrisi kemik yoğunluğunun ölçülmesidir. Yani kemiğin kırılganlık riskini belirleyen bir ölçüm yöntemidir.
40 yaş ve üzeri kadınlar mutlaka kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmalıdırlar. Çünkü günümüzde kadınlar doğum sayısı, sigara kullanımı, yanlış beslenme alışkanlıkları, yeterli egzersiz yapamama gibi nedenler ile yüksek risk altındadırlar.
Kemik erimesi kadınlara özgü bir hastalık değildir, erkeklerde de görülmektedir. Özellikle bazı metabolik hastalıklar,kortizon gibi ilaçların kullanımı kemik erimesine neden olurlar.


ULTRASON US USG ULTRASONOGRAFİ
Yüksek frekanslı ses ( ultrasound ) dalgalarının farklı yoğunluktaki doku yüzeylerinden yansıması ile iç organların görüntülenmesidir.
Yumuşak doku patolojilerinin incelenmesinde ve organların sınırlarının belirlenmesinde kullanılan bir yöntemdir. Sıvılarda yansıma olmadığından kistik yapılar solid yapılardan kolayca ayrılabilirler.
İç organ patolojilerinin tespitinde hastayı rahatsız etmeden kolay uygulanabilen noninvaziv bir yöntem olması nedeniyle tercih edilmektedir.
Ultrason öncesinde ön hazırlık gerebilir. Bu nedenle randevu alınması ve randevu sırasında verilecek bilgilere dikkat edilmesi önemlidir.
OBSTETRİK GEBELİKTE ULTRASON
Bebeğin sayısı, geliş şekli, duruş şekli, anatomik yapısı, plasenta yerleşimi, amnion sıvı miktarı, gebelik yaşı, annedeki pelvik kitlelerin değerlendirilmesi için kullanılan en iyi yöntemdir. Ultrasonografinin bebek üzerinde şimdiye kadar kanıtlanmış bir yan etkisi bildirilmemiştir. Bilakis günümüzde gebelik takibinde güvenilir yöntemlerden biridir.
• Erken gebelikte gebeliğin normal olup olmadığını ( dış gebelik, çoğul gebelik, mol, bozulmuş gebelik,...), gebelik yaşını saptamak için,
• 11-14. haftalar arasında ense pilisi kalınlığı –nuchal translucency- ölçümü için,
• 19-23. haftalar arasında ( ayrıntılı ultrason detaylı fetal analiz ) anomali taraması için,
• 32. haftadan sonra bebek gelişiminin değerlendirilmesi için ultrason yapılmaktadır.


MEME ULTRASONOGRAFİSİ
Tanı ve tarama metodu olarak kullanılan meme ultrasonografisinde iyonize ışınlar kullanılmadığı ve insan sağlığına zararı tesbit edilmediği için günümüzde noninvaziv, ekonomik bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Adölesan dönemde, genç kadınlarda ve hamilelik döneminde primer görüntüleme yöntemidir. Bir çok meme kanserleri ultrasonografi ile tanınabilmektedir. Ancak ele gelmeyen kitlelerde yetersiz kaldığı için meme ultrasonografisi tek başına değil, mammografi ile beraber yapılmalıdır. Mammografiyi tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılmalıdır.
PROSTAT ULTRASONOGRAFİSİ
Ultrasonografinin prostat kontrolünde avantajları hastaya zarar vermemesi, kolay uygulanması, maliyetinin düşük olması ve iyonize radyasyon içermemesidir. Transabdominal ultrason işleminde prostatın boyutu, ağırlığı ve anatomik şekli belirlenir. Transrektal ultrason işleminde bunların yanı sıra prostatın doku detayları da değerlendirilmektedir. Bu işlem esnasında Renkli Doppler ve Power Doppler metodları ile kanserden şüphelenilen alanların kanlanması değerlendirilebilmektedir.


4 BOYUTLU ULTRASON
4 boyutlu ultrasonografi klasik 2 boyutlu ultrasonografi kullanımını gereksiz kılacak ölçüde bir yöntem değildir. Her ikisinin de avantajlı olduğu üstünlükleri vardır. Örneğin, yarık damak ve dudak anomalilerinin saptanmasında, kol ve bacaklardaki bazı detay anomalilerin görülmesinde, nöral tüp defektlerinde 4 boyutlu ultrasonografi daha detaylı bilgi verebilmektedir. Buna karşın 2 boyutlu ultrasonografi bebeğin iç organlarını değerlendirmede hala 4 boyutlu ultrasonografiden üstündür.
4 boyutlu ultrasonografi ile anne ve baba adayları doğmamış bebeklerinin gerçek görünümü ile normalde doğumdan sonra kurulması beklenen duygusal bağlarını daha önceden oluşturmaktadırlar.
Görüntüler video formatında CD'ye kaydedip korunabilmektedir.
Aynı zamanda canlı DVD kayıtlar ile evinde DVD de seyreder formatta kayıtlar verilmektedir. Ortalama 5-7 dakika kayıtlar birden fazla takipler yapılmaktadır.

RENKLİ DOPPLER ULTRASONOGRAFİ
Bir organın veya damarının kan akımını inceleyerek, akımın miktarı, akımı engelleyen yapı varlığı, akımın normal yönde olup olmadığı değerlendirilebilir. Atardamarlar kırmızı toplardamarlar mavi renk şeklinde görülür.
Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi ile:
Kol ve bacak damarları
Karaciğeri besleyen damarlar
Böbreği besleyen damarlar
Boyun damarları
Gebelerde, anneye ve fetusa ait damarlar
Erkeklerde testisleri besleyen damarlar
Gözü besleyen damarlar
Vücudun herhangibir bölgesinde oluşan bir kitlenin kanlanması incelenebilir.
İç organlar hariç, inceleme öncesinde önemli bir hazırlık gerekmemektedir. Ancak karın içindeki bir organ (karaciğer, pankreas, böbrek v.b.) incelenecek ise 6 saatlik açlık ile, oluşabilecek gazı engelleyerek incelemenin daha kaliteli gerçekleşmesi sağlanır.
Renkli Doppler Ultrasonografi incelemesi, tıpkı Ultrasonografi incelemesinde olduğu gibi radyasyon içermeyen bir tanı yöntemidir. Yanlızca ultrason enerjisi (yüksek frekanslı ses) kullanılır.





MAMMOGRAFİ
Mammografi düşük dozda X ışını aracılığı ile meme dokusunun görüntülenmesidir. Her memeye 2 adet olmak üzere toplamda 4 film çekilir.
Hiçbir şikayeti olmasa da tüm kadınların;
• 35-40 yaş arasında baz oluşturacak bir mammografi çektirmesi,
• 40 yaşından sonra 2 yılda bir,
• 50 yaşından sonra her yıl meme kanseri taraması yaptırması gerekmektedir.
Çünkü meme kanserinin en erken bulgusu olan küçük küme mikrokalsifikasyon spiküle kitle ve kireçlenme odaklarını gösterebilen tek yöntem mammografidir. Meme kanserinin büyüyüp ele gelecek kadar kitle oluşturması ise bu aşamadan yıllar sonraya tekabül eder.
Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinin de tedavisindeki başarı erken teşhis ve erken tedavi ile mümkündür.
Mammografi çekim işlemine gelirken beraberinde eski filmlerinde getirilmesi ve her seferinde eski filmler ile karşılaştırma yapılması gerekmektedir.
DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN
Diş röntgeni dişlerin, kemik ve dişetlerinin birlikte görüntülendiği bir röntgendir. Diş hekiminin klinikte muayene ile görünmeyen kısımlarını göstermeye yarayan dişler yada çenelerle ilgili problemleri teşhis etmesine yardımcı bir yöntemdir. Örneğin başlangıç çürüklerinin tespiti, özellikle diş minesi sağlıklı gibi dursa da çürük dişlerin ya da diş eti çizgisinin arkasına gizlendiğinde, ağızdaki absenin hangi dişten kaynaklandığı, periodontal hastalıktan dolayı kemiğin zarar görmesi,dişlerdeki yapı bozuklukları, kök kırıkları, kist ya da tümörler röntgenle tespit edilebilir.

www.goruntulememerkezi.com
www.radistanbul.com
www.ikinciduzey.com

ULTRASONOGRAFİ TETKİK İŞARET RENKLİ DOPPLER RDUS TETKİK İŞARET
ÜST ABDOMEN USG KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER
ALT ABDOMEN USG HER İKİ ALT EKSTREMİTE VENÖZ
TÜM ABDOMEN USG HER İKİ ALT EKSTREMİTE ARTER
JİNEKOLOJİK USG SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ
FOLİKÜLOMETRİ USG SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ
TİROİD USG SAĞ ALT EKSTREMİTE ARTER
HEPATOBİLİER USG SAĞ ALT EKSTREMİTE VENÖZ
TRANSREKTAL USG SOL ALT EKSTREMİTE ARTER
TRANSVAGİNAL USG SOL ALT EKSTREMİTE VENÖZ
ORBİTA US HER İKİ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ
PENİL USG1 HER İKİ ÜST EKSTREMİTE ARTER
KALÇA USG SAĞ ÜST EKSTREMİTE VENÖZ
PELVİK USG SAĞ ÜST EKSTREMİTE ARTER
YUMUŞAK DOKU USG SOL ÜST EKSTREMİTE VEN
BOYUN USG SOL ÜST EKSTREMİTE ARTER
PAROTİS USG BİLATERAL ALT EKSTREMİTE AV
SUBMANDİBULER USG BİLATERAL ÜST EKSTREMİTA AV
MEME USG BİLATERAL PROSTAT RDUS
MEME USG SAĞ MEME RDUS
MEME USG SOL JİNEKOLOJİK RDUS
ÜRİNER SİSTEM USG TRANSVAGİNAL RDUS
SKROTAL USG TRANSREKTAL RDUS
4D OBSTETRİK RENAL ARTER RDUS
3D OBSTETRİK RENAL VEN RDUS
OBSTETRİK USG RUTİN MESENTER ARTER RDU
TORAKS USG PORTAL SİSTEM RDUS
YÜZEYEL USG OBSTETRİK RDUS
SUPRAPUBİK USG 4D OBSTETRİK USG
SAFRA YOLLARI USG 3D OBSTETRİK USG
AYRINTILI RENAL USG SKROTAL RDUS
PENİL RDUSG
II. DÜZEY OBSTETRİK
KİTLE LEZYONU RDUS
ORBİTA RDUS




MERKEZİMİZDE AİLE HEKİMİ HASTALARINA ÇOK ÖZEL VE UYGUN İNDİRİMLİ FİYATLAR UYGULANMAKTADIR. 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE PENDİK


RADİSTANBUL ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA KARTAL YAKACIK SOĞANLIK YAKACIK
ÜMRANİYE ŞUBESİ : GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA MAMOGRAFİ KEMİK DANSİTOMETRİ PANORAMİK DİJİTAL RÖNTGEN SEFALOMETRİK DİJİTAL RÖNTGEN DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-RENAL ARTERLER RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLERULRASON (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ –KALÇA ULTRASONU
ADRES: İNKILAP MAHALLESİ ALEMDAĞ CADDESİ MELTEM SOKAK 2/2 ÜMRANİYE TEL: 0-216-5218836 FAX: 0-216-5218836 radistanbul@hotmail.com



ÇEKMEKÖY ŞUBESİ

ÇENE FİLMİ ÇEKMEKÖY SARIGAZİ SAMANDIRA ÜMRANİYE ALEMDAĞ REŞADİYE ŞİLE AĞVA PANORAMİK DİŞ FİLMİ VS

DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN

ADRES: ÇAMLIK MAHALLESİ ŞAHİNBEY CADDESİ UMUT SOKAK YURTSEVEN İŞ MERKEZİ 2/2
TEL: 0-216-6423432 radistanbul@hotmail.com
PENDİK ŞUBESİ:
ADRES:
SAĞLIK BAKANLIĞI MARMARA ÜNİVERSİTESİ PENDİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KARŞISI
MİMAR SİNAN CADDESİ FEVZİ ÇAKMAK MAHALLESİ KAYISI SOKAK A BLOK 2/17
TEL: 0-530-5472565 (ŞİMDİLİK)
DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON
RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-RENALARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLER
ULTRASONOGRAFİ (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ
KEYWORDS: (İSTANBUL ANADOLU-AVRUPA)
1. AYRINTILI ULTRASON
2. MEME RENKLİ DOPPLER
3. PROSTAT RENKLİ DOPLER
4. JİNEKOLOJİK RENKLİ DOPLER
5. KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPLER
6. OBSTETRİK DETAYLI DOPLER
7. DOPPLER
8. DOPPLER
9. RENKLİ ULTRASON DOPPLER
10. ULTRASYON USG US ULTRASON ULTRSONOGRAFİ GÖRÜNTÜLEME
11. RENKLİ MEME ORBİTA TİROİD DOPLERİ USG
12. DETAYLI ULTRASON
13. DETAYLI RENKLİ ULTRASON
14. RENKLİ DOPPLER
15. ULTRASON
16. MAMOGRAFİ
17. KEMİK DANSİTOMETRİ
18. KEMİK ERİME TESTİ
19. HAMİLE ULTRASONU
20. PANORAMİK RÖNTGEN
21. STANDART PANORAMİK RÖNTGEN
22. ÇENE FİLMİ
23. SEFALOMETRİK RÖNTGEN
24. DÖRT BOYUTLU ULTRASON
25. GEBELİK ULTRASONU
26. OBSTETRİK ULTRASON
27. ABDOMEN ULTRASONU
28. OBSTETRİK RENKLİ DOPLER
ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
29. RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE
30. ÇEKMEKÖY ŞİLE AĞVA RİVA BEYKOZ VE TÜM BAĞLI SEMT VE KÖYLER GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
31. AİLE HEKİMLERİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
32. AİLE HEKİMİ HASTALARINA UYGUN FİYATLI GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
33. OSTEOPOROZ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
34. GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
35. GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
DİŞ RÖNTGENİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
36. RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY ŞİLE AĞVA RİVA BEYKOZ TAŞDELEN ÖMERLİ DUDULLU TEPEÜSTÜ İMES MODOKO İKEA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
DİŞ FİLMİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA RADİSTANBUL ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
ÜMRANİYE ŞUBESİ : GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA MAMOGRAFİ KEMİK DANSİTOMETRİ PANORAMİK DİJİTAL RÖNTGEN SEFALOMETRİK DİJİTAL RÖNTGEN DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-RENAL ARTERLER RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLERULRASON (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ –KALÇA ULTRASONU
ADRES: İNKILAP MAHALLESİ ALEMDAĞ CADDESİ MELTEM SOKAK 2/2 ÜMRANİYE TEL: 0-216-5218836 FAX: 0-216-5218836 radistanbul@hotmail.com



ÇEKMEKÖY ŞUBESİ

ÇENE FİLMİ ÇEKMEKÖY SARIGAZİ SAMANDIRA ÜMRANİYE ALEMDAĞ REŞADİYE ŞİLE AĞVA PANORAMİK DİŞ FİLMİ VS

DİJİTAL PANORAMİK RÖNTGEN

ADRES: ÇAMLIK MAHALLESİ ŞAHİNBEY CADDESİ UMUT SOKAK YURTSEVEN İŞ MERKEZİ 2/2
TEL: 0-216-6423432 radistanbul@hotmail.com
PENDİK ŞUBESİ:
ADRES:
SAĞLIK BAKANLIĞI MARMARA ÜNİVERSİTESİ PENDİK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KARŞISI
MİMAR SİNAN CADDESİ FEVZİ ÇAKMAK MAHALLESİ KAYISI SOKAK A BLOK 2/17
TEL: 0-530-5472565 (ŞİMDİLİK)
DÖRT BOYUTLU RENKLİ ULTRASON
RENKLİ DOPPLER ULTRASON ALT EKSTREMİTE ARTER VEN - ÜST EKSTREMİTE ARTER VEN -OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER-KAROTİS VERTEBRAL ARTERLER-RENALARTERLER-SKROTAL RENKLİ DOPPLER- MEME RENKLİ DOPPLER- KİTLE LEZYONU RENKLİ DOPPLER-JİNEKOLOJİK DOPPLER VAJİNAL-OBSTETRİK RENKLİ DOPPLER –PENİL RENKLİ DOPPLER-TRANSKRANYAL RENKLİ DOPPLER
ULTRASONOGRAFİ (ABDOMEN-TİROİD-GEBELİK-OBSTETRİK-JİNEKOLOJİK-TRANSREKTAL-TRANSVAJİNAL-ÜST ABDOMEN-ALT ABDOMEN-ORBİTA-EKSTREMİTE-ÜRİNER SİSTEMLER-PELVİK-SUPRAPUBİK-MEME-VAJİNAL-TİROİD-SUBMANDİBULER-PAROTİS-TORAKS-YÜZEYEL-KİTLE LEZYONU ULTRASONOGRAFİ
KEYWORDS: (İSTANBUL ANADOLU-AVRUPA)
37. AYRINTILI ULTRASON
38. DETAYLI ULTRASON
39. DETAYLI RENKLİ ULTRASON
40. RENKLİ DOPPLER
41. ULTRASON
42. MAMOGRAFİ
43. KEMİK DANSİTOMETRİ
44. KEMİK ERİME TESTİ
45. HAMİLE ULTRASONU
46. PANORAMİK RÖNTGEN
47. STANDART PANORAMİK RÖNTGEN
48. ÇENE FİLMİ
49. SEFALOMETRİK RÖNTGEN
50. DÖRT BOYUTLU ULTRASON
51. GEBELİK ULTRASONU
52. OBSTETRİK ULTRASON
53. ABDOMEN ULTRASONU
54. OBSTETRİK RENKLİ DOPLER
ANADOLU YAKASI GÖRÜNTÜLEME GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE ÇEKMEKÖY PENDİK
55. GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ
DİŞ RÖNTGENİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA ÇENE STANDART GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ DİŞ FİLMİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836 GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ 0-216-5218836 RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÜMRANİYE 0-216-5218836
GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ ÇEKMEKÖY ÜMRANİYE ŞİLE AĞVA SARIGAZİ SAMANDIRA SULTANBEYLİ SANCAKTEPE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ÜSKÜDAR ÇEKMEKÖY ŞİKLE TAŞDELEN REŞADİYE AĞVA ÜMRANİYE GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ KADIKÖY ALTUNİZADE BAĞLARBAŞI ÜSKÜDAR ŞİLE ÜMRANİYE AĞVA GÖRÜNTÜLEME MERKEZİ RADİSTANBUL GÖRÜNTÜLEME MEKEZİ DOPLER DOPPLER RENKLİ DOPPLER DİJİTAL PANORAMİK SEFALOMETRİK RÖNTGEN MAMOGRAFİ MAMMOGRAFİ KEMİK ERİME TESTİ KEMİK MİNERAL DANSİTOMETRİ OSTEOPOROZ TAKİP TARAMA



www.radistanbul.com
www.ikinciduzey.com
www.goruntulememerkezi.com
PHONE TEL: 0-216-5218836
0-216-6423432
mobil web
www.goruntulememerkezi.com
wap.goruntulememerkezi.com